SAYFALAR
▼
23 Aralık 2012 Pazar
KUBİLAY VE GERİCİLİK
“Mustafa Fehmi Kubilay, Menemen’de yedek subay rütbesiyle askerlik görevini yapan bir öğretmendi...
Şeyh Esat’ın Manisa’da Nakşibendi tarikatını yaymakla görevlendirdiği Laz İbrahim tarafından yönlendirilen ve Manisa tarafından gelen çember sakallı, sarıklı, cüppeli altı kişi, 23 Aralık 1930’da sabah namazından sonra camiden aldıkları Yeşil Sancağı yola dikerek silah zoruyla etraflarına adam toplamaya çalışırlar.
Elebaşılar Giritli Derviş Mehmet, Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet Emin, Nalıncı Hasan ve Küçük Hasan isimli kişilerdi.
Derviş Mehmet camide namaz kılanlara kendisini ‘Mehdi’ olarak tanıttı ve dini korumaya geldiklerini söyledi.
Arkalarında 70 bin kişilik halife ordusu olduğunu iddia ederek, öğle saatlerine kadar şeriat bayrağı altında toplanmayanları kılıçtan geçirmekle tehdit etti.
Bayrağın çevresinde dönmeye, tekbir getirmeye, zikretmeye ve ‘Şapka giyen kafirdir! Yakında yine şeriata dönülecektir’ diye bağırmaya başladılar.
***
Olayların ilçedeki askeri birlikte duyulmasıyla; alay komutanı, yedek subay Kubilay’ı bir manga askerle (1 erbaş 09 er) olay yerine gönderdi.
Kubilay kalabalığa yaklaşınca sıcak bir çatışma çıkmaması için askerlerin yanından ayrılarak tek başına eylemcilerin arasına girdi ve teslim olmalarını istedi.
İçlerinden biri ateş ederek Kubilay’ı yaraladı. Karşıdan bunu gören askerler ateş açtılar. Fakat tüfeklerinde öldürücü etkisi olmayan manevra fişekleri vardı. Derviş Mehmet bunun üzerine, ‘Gördünüz işte bana kurşun işlemiyor’ diyerek halkı tahrik etti.
Kubilay yaralı halde cami avlusuna sığındı ancak Derviş Mehmet ve arkadaşları kısa sürede onu yakaladı. Derviş Mehmet, çantasından çıkardığı testere ağızlı bağ bıçağıyla yaralı Asteğmen Kubilay’ın başını kesti. Kesik başı iple yeşil bayrağın dikili olduğu sopaya bağladılar. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ateş edip gruptan birini yaraladı. Ancak açılan ateş sonucu o da öldü. Arkadaşının yardımına koşan Bekçi Şevki de açılan ateş sonucu öldü.
Bu aşamada askeri birlik yetişti ve çıkan çatışmada Derviş Mehmet de dahil üç isyancı can verdi.
***
Kubilay Olayı’na devlet sert tepki gösterdi. 27 Aralık 1930’da Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün başkanlığında yapılan toplantıda Menemen ile Manisa ve Balıkesir’de sıkıyönetim ilan edilmesine karar verildi. Olaya doğrudan veya dolaylı katılan 105 sanık, Divanı Harp’te yargılandı. 36 sanık idam, 41 sanık da çeşitli hapis cezalarına çarptırıldı.
İdam hükümlülerinin 8’inin cezası yaşları küçük olduğundan hapis cezasına çevrildi.
Kalan 28 sanık, 3 Şubat 1931’de Menemen’de idam edildi. Bazıları Kubilay’ın başının kesildiği yerde asıldı.
Olayın hemen ardından Menemen’de devrim şehidi iki bekçi ve Kubilay adına anıt dikildi. Anıtın üzerinde, ‘İnandılar, dövüştüler, öldüler.
Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz’ yazar...
***
Bugün Kubilay’ın ve iki bekçimizin katledilişinin tam 82’nci yıldönümü... Biz 82 yıldır bu kalleş başkaldırıyı hep yukarıdaki satırlarda anlatıldığı gibi bildik...
Bir iki yıldır dinci ve yandaş medya aynen şöyle yazıyor:
“Olay, dönemin derin devletinin tertibidir. Kubilay’ın başı kesilmedi, İsmet İnönü, Cumhuriyet karşıtlarını sindirmek için bu olayı kullandı!”
Utanmasalar bu iğrenç cinayeti de Ergenekon’a yıkıp Mehmet Haberal’ı, Mustafa Balbay’ı, Tuncay Özkan’ı, İlker Başbuğ’u sorumlu tutacaklar...
Ha; aman Soner’i unutmayın...
Bu işin içinde mutlaka o da vardır!
*****
ATATÜRK NE DEMİŞTİ?
Atatürk, Menemen Olayı’ndan sonra bir başsağlığı ve taziye mesajı yayınladı. İşte, o mesaj:
“Menemen’de meydana gelen irtica teşebbüsü esnasında Zabit Vekili Kubilay Bey’in vazife ifa ederken duçar olduğu akıbetten, Cumhuriyet ordusunu taziyet ederim.
Kubilay Bey’in şehadetinde mürtecilerin gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkâr bulunmaları, bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hâdisedir.
Menemen’de ahaliden bazılarının hataları bütün milleti müteellim etmiştir.
İstilânın acılığını tatmış bir muhitte genç ve kahraman zabit vekilinin uğradığı tecavüzü, milletin bizzat Cumhuriyet’e karşı bir suikast telâkki ettiği ve mütecasirlerle, müşevvikleri, ona göre takip edeceği muhakkaktır.
Hepimizin dikkatimiz bu mes’eledeki vazifelerimizin icabatını hassasiyetle ve hakkile yerine getirmeğe matuftur.
Büyük ordunun kahraman genç zabiti ve Cumhuriyet’in mefkûreci muallim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyet hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.”
*****
GÜNÜN SORUSU
Sorum Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’e:
“Menemen” sizce bir ilçe adından ya da omlet çeşidinden mi ibarettir? Öyle değilse, acaba bugün bu tarihi olayla ilgili bir açıklamanız olacak mı?
MUSTAFA MUTLU
23.12.2012
Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaptı, yaptı ama...Atatürkle ilgili tek bir satıra yer verilmemiştir. !
SB.