SAYFALAR

24 Temmuz 2015 Cuma

Bu Vatan Hep Bizimdi...Anlayana!..







Hititlerin Başkenti Hattuşa, aslında Hattiler tarafından kurulmuştur.





Bu topraklar 1500 yıl boyunca Hatti Ülkesi olarak anıldı. Bu ad o kadar yerleşmişti ki Anadolu'yu istila eden Hititler (Nesili) bile yeni yurtlarından söz ederken Hatti Ülkesi deyimini kullanmışlar ve dil, din, kültür ve sanat konularında Anadolu'nun yerlisi olan Hattilerden büyük ölçüde etkilenmişlerdir. 


"Kuššara kralı olarak da kendini sunan Hattušili'nin adında Hatti kelimesi vardır."


Mesela, Hititlerin tanrısı Tarkandemos ya da Fırtına Tanrısı Tarhunzas...


"..Dünyanın bütün Türkologları TÜRK sözcüğünün TARRAKON sözünün birinci hecesi olan TAR sözünden ortaya çıktığına asla şüphe etmiyorlar. Mesela büyük Türkolog N.Y.Marr "Türk teriminin TAR-HAN sözünden" ortaya çıktığını yazıyor. Bu hiç de tesadüf değil, çünkü bu söz boylar arasındaki boy üstünlüğünü bildirir ve hatta o boyu kutsallaştırır ve Tanrı ile eş değer tutardı. Etrüsklerin ulu atalarının TARKAN adını taşımasını da unutmamalıyız. Unutmayalım ki Heredot İskitlerin (Sakların) ulu atalarını TARGİTAY olarak adlandırır." - Prof.Dr.Bahtiyar Tuncay


"...Küçük Asya'daki Troya'dan (Turuva-Turoba) Avrupa'ya oradan İskandinavya'ya giden boyların TOR (Thor) / TÜR adlı tanrıları vardı. Bu yüzden İskandinav Sakalarında Türkel, Turid, Torleyk, Toralv (Tor Alp), Torlauq, Torqaut, Torlak, Torarin, Torberg, Trqeyr gibi antroponimlerin kökünde AS boyların TOR/TÜR şeklinde kullanılan teonimi vardır." - Prof.Dr.Firudin Ağasıoğlu






"Türklerin Anayurdu buraları, Atayurdu ise Altaylardır, dilimizde buralarda oluşmuştur. Mesela Tarkan adını sıkça görürüz. Ön Asya'da yaranmış prototürk dili MÖ. 4binyılın ortalarında batı ve doğu kollara ayrılmış, doğuya giden prototürk urugları Orta Asya'dan İtil yakalarına ve Altay'a kadar ayrı-ayrı bölgelerde ikinci Atayurdlar salmışlar." - Prof.Dr.Firudin Ağasıoğlu






Hitit Kralı II.Murşili (MÖ.1320-1345) mührün ortasında, 
"Hatti ülkesinin kralı, Tanrı tarafından kutsanmış büyük Kral I.Şuppiluliuma'nın oğlu, Hatti ülkesinin kralı, kahraman."
Ugarit (Ras Shamra)- Suriye - Şam Ulusal Müze





Hitit Devleti’nin son dönemlerinde doğu sınırları yakınlarındaki bir Kaška kenti olan Pahhuwa’da, Mita isimli bir isyancının ortaya çıktığı görülmektedir. 

Bu kişi, Anadolu’yu istila etmeye çalışan Asurluların kaynaklarında Muškili Mita olarak geçmektedir. Muški isminde geçen šk etimolojik bağlantısı akla Kaška’yı getirmektedir. 

Bu neticede Kaškaların Hitit Devleti’nin son bulmasıyla birlikte Muški yerleşim alanları olan Orta Anadolu’ya kadar yayıldıkları düşünülebilir. Ayrıca Mita ismi Hitit Devleti’nin çökmesinin ardından birkaç yüzyıl sonra bölgede merkezi bir devlet kurmayı başarmış Friglerin mitolojik kralı Midas’ı da akla gelmektedir.

"Muşkilər İskit kavmi idi....EXCALİBUR sözü Anadolu'da yaşamış XALUB (diğer adları GARGAR, TİBAREN, ALAZAN) İskit boylarıyla alakalıdır. Bu Xalub'lar Samsun etrafında oturur, bakır üretir ve silah yapırdılar. Hitit yazılarında geçen KASKA'lardır." - Elşad ALİLİ 

Kimmerlerin de MÖ. 700/680 yıllarında İç Anadolu’ya girerek Kral Midas’ın Frig krallığını yıktıkları bilinmektedir. 





MÖ.1335 – 1315 : " Şuppiluliuma'nın ölümüyle Anadolu ve Suriye'de Hitit otoritesi sarsıldı ve komşu vasal krallıklar isyan ettiler. II. Murşili Arzava'ya karşı sefere çıktı ve Arzava'yı yendi. Ahhiyava'ya sığınan Arzava kralı Hititlere teslim edildi. II. Murşili, Halep ve Kargamış kentleriyle, Mitanni ve Amurru tampon devletlerindeki statükoyu koruyarak, Suriye'deki Hitit egemenliğini sürdürdü.

Kaşkalar bu dönemde kabile düzeninden sıyrılıp merkezi yönetime yöneliyorlardı. II. Murşili Kaşkaları yendi ve Kaşka kralı Pihhuniya'yı tutsak etti. II. Murşili krallığı boyunca Kaşkalara karşı yapılan 10 sefer kaydedilmiştir. Bu seferler başarılı olmasına karşın, düşmanın göçebe niteliğinden ötürü hiçbirinde kesin sonuç alınamamıştır.

II. Murşili kendi dönemini geriye bakışlarla anlatan bir tarihçeyi tabletlere yazdırdı." - link









"MÖ.13. yüzyılda  “Mısır kıyılarını tehdit eden Deniz Kavimleri‟nden olan TUR'shalar" - Doç.Dr.Hatice Palaz Erdemir, Celal Bayar Üniv.Tarih Bölümü Öğretim Üyesi


 "TURsha ismi Mısır yazıtlarında Trsˇ.w şeklinde geçmektedir ki, bu sözcük Toorshah olarak telaffuz edilmektedir. " - Massimo Pallottino, a.g.e., p. 55. (*)

"Etrüskler, Grekler tarafından TYRrhenoi, TYRsenoi; Romalılar tarafından Tusci, Etrusci isimleriyle anılırlar iken, kendilerine ise, liderlerinden birinin adına bağıntılı Rasna, RASENNA isimlerini vermişlerdir. " - Halicarnassus Dionysius I.30; Otto-Wilhelm Von Vacano, The Etruscans in the Ancient World, New York 1960, p. 1. (*)

"Herodotus, Historia isimli eserinde, Lydia kralı Atys’ın oğlu TYRrhenus önderliğindeki bir topluluğun, beliren kıtlık nedeniyle, deniz yoluyla İtalya’ya göç ettiğini ve onun adına izafeten de TYRrhenler ismini aldıklarını yazmaktadır. " - Herodotus I.94.(*)

"İsmini tanrı MANES’in oğlu ATYS’dan alan Atyad sülalesi, Hitit kralı IV. Tuthaliya (MÖ 1250- 1220) ile çağdaştır."  - Veli Sevin, “Lydialılar”, Anadolu Uygarlıkları-Görsel Anadolu Tarihi Ansiklopedisi II, İstanbul 1982, s. 278. (*)


"Troia sözcüğü ise, Anadolu dilleri, ya da Grekçe ile izah edilemez. Halbuki, Etrüskçe’deki truia, labirent anlamına gelmektedir ki, Troia’nın tarihi kimliğine yaraşan bir mana taşımaktadır." -  Wilhelm Brandenstein, “Etrüsk Meselesinin Şimdiki Durumu”, II. Türk Tarih Kongresi, IX/2, İstanbul 1943, s. 214. 

"Mısır’daki Memphis Nekropolü’nün yabancılara tahsis edilmiş bir kısmına Rasetau ismi verilmesi de, RASENNA ile TURsha isimleri arasında bağlantı kurulması açısından dikkate değerdir."  -Elif Tül Tulunay, a.g. söyleşi, s. 15. (*)

Bu bağlamda, Herodotus’un aktarımındaki göç eden topluluğun, 

"MÖ 8. yy.da İtalya’da tesis edilen hakimiyet ve kültürün yaratıcısı Etrüskler’in ataları olan Turshalar’ın küçük bir grubu olması imkan dahilinde olup, bu olayı MÖ 13. yy.ın sonlarına yerleştirmek icap etmektedir." - G. A. Wainwright, a.g.m., p. 203; Mario Torelli, “History: Land and People”, Etruscan-Life and Alterlife (ed. Larissa Bonfante), Detroit, Michigan 1986, p. 49.(*)

(*) Dr.Murat Orhun, Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Anabilim Dalı, Eski Çağ Tarihi Bilim Dalı Akademik Bakış Cilt 3, Sayı 5,Kış 2009, aittir





"Bugün Türk yurdu gibi sunulan yerlerdeyse yerleşim çok sonralar- 5000 yıl önce başlamıştır. 

Avrupa bilimadamlarının sözkonusu teorisinde Türklerin yerleşim yeri olarak Sayan-Altay’ın gösterilmesi kasıtlıdır ve eski Azerbaycan ve Anadolu topraklarına Türklerin sonradan gelme olduğunu kanıtlamak amacını taşımaktadır. 

Bu tarihi doğru bilmemekten doğan bir konu. 

Altay Türk’ün beşiği değil. Türk’ün beşiği Anadolu’nun güneyi, Azerbaycan ve özellikle, Mezopotomya topraklarıdır. "



Prof.Qəzənfər Kazımov'un prof.Ahmet Bican Ercilasun'a açık məktubu. (aktaran Prof.Minexanım Nuriyeva-Tekleli / Türkolog, Azerbaycan) detaylı:








Somuncuoğlu, Hakkari’nin Gevaruk yaylasına da çıkıp kaya resimlerini fotoğraflamış, görüntülemiş, oradaki damgalarla Kazakistan’daki damgaların birliğini ortaya çıkarmıştı. Dr. Mustafa Aksoy ise halı ve kilimlerden hayatın her alanındaki sanat serlerine kadar bugün de yaşayan o damgaları fotoğrafladı ve bilimsel olarak yorumladı. Farklı bir yoldan giderek, sadece Türklerin şifrelerini değil, Kürtlerin şifrelerini de çözmüş oldu.

Dr. Mustafa Aksoy şöyle diyor:

“Bilindiği gibi Kürt tarihi konusunda çalışan Kürtçü araştırmacılar, dilden hareketle Kürtleri Farsların bir boyu gibi kabul eder. Bu iddia doğruysa, söz konusu araştırmacılar şu soruları cevaplamalıdır:

-Kürtler, halı ve kilimlerde neden Farsların kullandığı damgaları ve düğümü değil de hep Türklerin damgaları ve düğümlerini kullanmışlardır?

-Kürtlerde koç başlı mezar taşları ve balballar varken, Farslarda neden yoktur?

Damgaların dili, düğümlerin sırrı çözüldükçe, çift düğümün (Türk düğümünün) ayrılmaz bir kardeşliği ifade ettiği daha iyi anlaşılacaktır.

Tunceli ile Hakkâri’deki halı ve kilimlerde kullanılan damgaların Sibirya’ya kadar olan Türk kültür coğrafyasında birebir kullanılmış ve kullanılıyor olması, kültür araştırmaları açısından son derece önemlidir.”



Arslan Bulut
yeniçağ,15.08.2014 - detaylı







Anadolu'nun Tapusu




linkler










// Bu vatan bizim.....anlayana!...
_______________________________







"Tarihini bilmeyen toplum, hafızasını kaybetmiş insan gibidir." 
Bernard Lewis