Translate

Küba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Küba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2012 Pazartesi

ABD VE LATİN AMERİKA


LATİN AMERİKA


LATİN AMERİKA’DA NELER OLDU?

Latin Amerika,  Batı yarımkürenin İspanyolca ve Portekizce konuşulan alanlarını, yani Meksika’yı, Orta ve Güney Amerika’nın büyük kesimlerini ve Batı Hint adalarının bir bölümünü içerir.  15. yüzyılın  sonlarında  Avrupalılar bu alanları sömürgeleştirmeye başladığında,  ileri derecede gelişmiş üç Kızılderili uygarlığı bulunmaktaydı. Orta Amerika’daki  Mayalar ve  Aztekler ile Peru’daki  İnka uygarlığı ateşli silahları tanımadıkları için Avrupalılara karşı koyamadılar.  


Bu uygarlıkların İspanyollar tarafından  yok edilmesi, dünya tarihinin en trajik olaylarındandır.  1492-1542 tarihlerinde yoğun bir İspanyol kolonileşmesi başlamış ve 300.000 İspanyol yeni dünyaya yerleşmiştir. 17. yüzyıldan itibaren ise  özellikle İspanya, Portekiz ve İtalya’dan olmak üzere yaklaşık 20 milyon kişinin Avrupa’dan Orta ve Güney Amerika’ya göç etmiştir.



Bugün  Güney Amerika’da yaşayan yaklaşık 50 milyon kişinin kökenlerinin bu ülkelere dayandığı tahmin edilmektedir. Latin Amerika'yı arka bahçesi ilan eden ABD iki yüz yıldır kıta halklarıyla kirli yöntemlerle savaşmaktadır. 



ABD’nin kıta'da yaşanan yüzlerce askeri darbede doğrudan parmağı oldu.

Bütün bunları gene demokrasi geliştirme  ve özgürlükler adına yaptı. Latin Amerikalılar ise ABD’ye karşı kendini savunmak için ya diğer güçlerle işbirliğini denediler ya da içlerinden halk kahramanları çıkardılar.



AZTEK GÜNEŞ TAŞI

ARJANTİN :   1831’den beri ABD’nin gizli işgalini yaşayan Arjantin’deki 1976 cuntası, Latin Amerika tarihinin en kanlı cuntalarındandır.  Bugün  iki ülke ilişkileriArjantin’in Venezüella’ya yakınlık duyması ve ABD’nin dostça olmayan tutumu nedeni ile pekiyi durumda değildir.


BOLİVYA :  Sadece 1947-1952 arasında çoğu madenci ve tarım işçisi 30 bin kişi ABD destekli cuntalar tarafından katledildi. Bundan öncesinde kışkırtılan bölgesel savaşlarda ölen Bolivyalıların sayısı ise on binlerle ifade edilmektedir.  Yüzlerce Bolivya cuntasının hepsi de ABD ve CIA desteklidir.  Cinayetlerin en önemlisi Che Guavera’nın 1967’de CIA ajanları ve Bolivya ordusu tarafından yaralıyken kurşuna dizilerek katledilmesidir.


BREZİLYA :  CIA destekli 1964 darbesi tarihindeki en kanlı olaylardandır. Üç-dört yıl içerisinde cuntanın ABD ile işbirliği yaparak kurduğu “Ölüm Filoları” iki binden fazla kişiyi katletmiştir. 


EL SALVADOR :  Latin Amerika’nın  cinayetler ülkesi olarak ün yapmıştır. 1931-1944 arasındaki yerli ayaklanmaları sırasında 15 binden fazla insanı katletmiştir. Özellikle 1979 yılından sonra CIA tarafından Arena partisiyle birlikte oluşturulan ölüm mangaları, toplam 70 bin  kişiyi katletmiştir. Bütün bu cinayetlerin arkasında ABD’li danışmanların  olduğu ve birçok katliama da bizzat katıldıkları  resmi belgelerle kanıtlandı.


GRENADA :  1979’da iktidara gelen sosyalist eğilimli Bishop’un katledilerek, devrildi. ABD, Grenada’yı 1985’e kadar işgali altında tuttu.


GUATEMALA :  1954 yılında CIA, ABD’nin United Fruit Company'ne ait toprakları millileştiren demokratik yollarla seçilmiş Başkan Jacobo Arbenz Guzmani hükümetini askeri darbe ile düşürdü. Darbe, Guatemala’da 40 yıl süren bir istikrarsızlık ve vahşet dönemi başlattı. CIA’nın organize ettiği askeri cunta ve onun takipçileri terör ve ölüm mangaları ile ülkede 30 yıl içinde askeri yönetim altında 100.000 kişi öldü. İç savaş ancak 1999 yılında sona erdi.


HAİTİ : 1915’teki ABD işgalinden sonra en kanlı kıyımlardan nasibini aldı. ABD destekli cuntalar süresince 1957’den 1971’e kadar Haiti’de 26 bin kişi öldürüldü. 


KOLOMBİYA :  Bu ülkedeki  manzara  da tam bir faciadır. 1948’de United Fruit Company ve Standart Oil’in isteği üzerine CIA’nın Kolombiya devlet başkanı Gaitan’ı öldürmesiyle başlayan cunta ve cinayetler döneminde 300 binden fazla kişi öldürüldü. Kolombiya halkı, bugün hâlâ ABD ordusunun katliamlarıyla karşı karşıyadır.  1964 yılında kurulan Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (FARC) Batılı kaynaklar tarafından uluslararası basına daha çok uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili tanıtılmakla birlikte amacı ülkedeki Amerikan varlığına son verilmesidir. Amerikan kıtasında ABD, Kanada ve Şili, FARC’ı terörist örgüt olarak görürken; Venezüella, Brezilya, Arjantin, Ekvator ve Nikaragua bu sınıflandırmayı reddetmiş, hatta Cenova Sözleşmesi’ne uygun 
gerçek bir ordu olarak kabul etmişlerdir.



TİKAL MAYA PİRAMİTLERİ GUATEMALA


KÜBA :  1898’deki ABD işgalinden 1959’a dek kukla hükümetler tarafından  yönetilen Küba, 1959’da Castro ve Che Guavera ile boyunduruktan kurtuldu. 1962’de sosyalizmi yıkmak için  ABD tarafından  yapılan Domuzlar Körfezi çıkarmasının başarısızlığa uğramasından sonra da yüzlerce suikast planı ve provokasyon birbirini izledi. Her yönden başlatılan ambargo ise bugün hâlâ devam etmektedir.


CHE VE CASTRO


MEKSİKA :  Bu ülkenin  tarihi  aynı zamanda  ABD’nin saldırganlığının tarihidir.1848’de topraklarının büyük bölümünü ABD’ye kaptıran Meksika’da 1909’da Zapata ve Panço Villa’nın önderliğinde başlatılan köylü ayaklanmalarının bastırılması ABD’nin doğrudan askeri müdahalesi  ile oldu. Zapata ve Villa çeşitli tuzaklarla katledildi.  Meksika, o günden beri cuntalar ve sık sık taraf değiştiren hükümetler tarafından yönetilmektedir. 


NİKARAGUA :  1885’te Amerikalı korsan Walker’in işgali  ile  başlayan dönem sonrası 1894’te bu ülke tam bir ABD eyaleti haline getirildi. 1926’da  başlayan Sandino direnişinin bastırılmasından sonra ABD’nin adamı, Latin Amerika tarihinin en kanlı diktatörlerinden Somoza’nın  iktidarı  başladı. Somoza, 1979’da Sandinista gerillaları tarafından düşürüldü.  1985’e kadar geçen sürede Miami’de örgütlenen kontra çetelerinin saldırılarında 11 bin Nikaragualı yaşamını yitirdi. Ülke ekonomisi sabotajlarla mahvedilerek, yönetimin seçim sandıklarında terk edilmesinin zemini hazırlandı. 


PANAMA :  Her zaman kukla hükümetler tarafından yönetilen Panama’da  en basit  eylemler bile en vahşi  yönetmelerle cezalandırıldı.  1990 yılında uyuşturucu ticareti yaptığı bahanesiyle Panama devlet başkanı ve eski bir CIA ajanı Noriega’nın tutuklanıp ABD’ye götürülmesi tam bir komedi idi. 


PERU : 1780’de başlayan Kızılderili katliamından beri cinayet makineleri hiç boş durmadı. 1968’den en son diktatör olan Fujimori’ye dek her zaman baskı ve zulümle yönetilen Peru’da sadece 1980’den bu yana 30 bin kişi işkenceler ve kurşuna dizmeler yoluyla öldürülmüştür. 


ŞİLİ :  ABD kökenli çokuluslu şirketlerin (özellikle ITT)  isteği üzerine CIA tarafından tasarlanan darbe ile 1973’te general Pinochet iktidara getirildi. Darbenin ilk gününde başta solcu başkan Allende dahil  olmak üzere toplam 35 binin üstünde insan işkencelerle, kurşuna dizmelerle katledildi, sakat bırakıldı.  Şili cuntası ABD ve IMF’den tarihin en yüksek yardım ve kredilerini aldı. Ancak buna rağmen Pinochet döneminin sonunda Şili ekonomisi tam bir harabe halindeydi.


URUGUAY  :  ABD, 1964-1971 yılları arasında Uruguay seçimlerine el attı ve baskı politikalarını destekledi. 1968 yılında halk hareketleri zirve yapınca 1970 yılına kadar ABD, Uruguay polisine ayaklanmaları kontrol eğitimi vermeye devam etti.  ABD’nin Uruguay ordusu ile işbirliği  neticesi; Uruguay, 1973-1985 yılları arasında askeri diktatörlüğün pençesine düştü. Latin Amerika’daki en baskıcı yönetimden kurtulmak ancak 1990’da mümkün oldu.


VENEZÜELLA :  Bu ülke de CIA operasyonlarının deneme laboratuarı oldu. Petrol üretimi bakımından önemli olan Venezüella ABD’nin güneydeki yatırımlarının %66’sını barındıran ülke olarak her zaman cuntalar ve faşist yönetimlerin elinde oldu. Tarih boyunca ABD’nin yakın müttefiklerinden biri olarak görülen Venezüella, Chávez’in iktidara gelişinin ardından ABD’nin ikili ilişkilerde en çok gerilim yaşadığı ülkelerden biri haline gelmiştir.




BUGÜNKÜ LATİN AMERİKA VE ABD


Sosyalist eğilimler son yılarda Latin Amerika’da yeniden canlanma dönemine girdi 1980’lerde kendi demokrasi standardı ile sol gerilla gruplarına savaş açan Ronald Reagan’dan  20 yıl sonra Latin Amerika’ya sol hükümetler geri gelmeye başladı. Venezüella, Bolivya, Arjantin, Meksika ve Peru, sol eğilimlerin iktidara gelme şansı  her zaman  en çok olan ülkelerdir. Bu ülkelerde bugün ABD petrol şirketleri millileştirilirken Çin, Küba ve Venezüella ile birlikte Florida’ya 45 mil açıkta petrol aramaktadır. 

Latin Amerika halkları, tarihleri boyunca ABD’nin ekonomik ve siyasi politikalarından “doğrudan” etkilendiği için, bu coğrafyada “doğrudan” ABD’ye yönelik bir öfke ve sol eğilim çok güçlenmişti. Latin Amerika’nın birçok ülkesinin 1990’ların sonundan itibaren kitlesel ayaklanmalar, halk isyanları ve genel grevlere sahne olmasında, ABD politikalarına, özellikle de Washington Konsensüsü’nün serbest piyasa politikalarına karşı oluşan öfkenin büyük payı vardı. Soğuk Savaş  sonrası uluslararası ortamda, ABD karşıtlığını kullanmak için, Chávez gibi popülist liderlerin eline büyük bir fırsat geçmiş oldu.



SONUÇ

200 yıldır Latin Amerika’da çok şey değişti. Ancak, bugün de dış güçler Latin Amerika’da oldukça aktiftir. Fransa, Latin Amerika’da Guyana kolonisini hala elinde tutarken, ABD ve İngiltere Karayiplerdeki adaları kontrol etmeye devam ediyor. ABD, 2004’de Haiti’deki seçimlere müdahale etmek için  gene  asker gönderdi. Chavez’in Venezüella’sında CIA’nın çok aktif olduğu aşikâr haldedir. 

Sovyetlerin çözülüşünün  ardından kendini dünyanın tek hâkimi gören ABD, "Soğuk Savaş" döneminden aşağı  kalmayan politikalarını sürdürmeye devam etmektedir. Kendi halkı için  "ulusal  güvenlik" türünden gerekçeler,  ABD  saldırı politikası için bir kılıf işlevi görmeye  devam etti.  

Amerika’nın güvenliğine (çıkarlarına) karşı koyanlar  geçmişte darbeler  bugün ayaklandırılan halklar ile devrilmekte, direnenler “savaş suçlusu” ilan  edilmektedir.  

Hâlbuki hukuksal açıdan bakıldığında, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu  yana görev yapan her Amerikan başkanını  uluslararası mahkemeye götürebilecek  pek çok kesin kanıt vardır. Bu başkanların hepsi ya düpedüz savaş suçlusudur ya da  ciddi savaş suçlarına karışmıştır. Bizlere sunulan "demokrasi" ve "özgürlük" söylemi  ise dışarıdaki halkı uyutmak için, yani beyin yıkamaya yönelik bir temadan ibarettir.

Gerçekte olan çevrenin sömürülmesi, bunun için yeni pazarlar yaratılması, özelleştirme yolu ile ülke kaynaklarına el konulurken, demokrasi söylemi ile ülkelerin iç parametrelerinin pro-amerikan kişilerce elde tutulmasıdır. 

Latin Amerika ülkeleri;  ekonomik, siyasi ve askeri bakımdan önemli bir atılım yapmadıkça kısa vadede  bugünkü durumlarının değişmesi kolay gözükmemektedir. İçişlerine başka devletler  karıştığı sürece ve  kendi doğal zenginliklerine sahip olamadıkça,  tıpkı Ortadoğu ve  dünyanın başka bölgelerinde de olduğu Latin  Amerika'da  da  barış ve daha iyi bir  yaşam uzak bir umut olmaktan öteye geçemeyecektir. 

Latin Amerika, Ortadoğu’da olduğu gibi dünyanın hemen her yerinde az gelişmişliğin ve siyasi istikrarsızlıkların arkasındaki temel sorun; demokrasi ve özgürlüklerden önce dış güçlerin varlığı ve bölge ülkelerinin siyasi, ekonomik ve kültürel olarak sömürülmesidir. Bu sebep, dünyanın her yerindeki terör ve direniş hareketlerinin gerekçesidir ve dünyaya geçmişten bugüne terörle mücadele diye  sunulan tüm konseptler (ayaklanmalara karşı koyma, düşük yoğunluklu savaş, terörle küresel savaş vb.) aslında hegemon güçlerinin kendi özel gündemlerini dolaylı yollardan uygulamak için uydurdukları bir kılıf olmaktan öteye gidememiş, hep yenilgiyle son bulmuş, çünkü sömürülen insanların beyninde fikirler savaşını kazanamadığı için direnişler kalıcı hale gelmiştir.


Doç.Dr.Sait Yılmaz
İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Araştırma Merkezi (USAM) Başkanı

LATİN AMERİKA EMPERYALİZME KARŞI






****




19 Mayıs 2012 Cumartesi

DÜNYA'da MUSTAFA KEMAL ATATÜRK












Türkiye’nin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün Dünya’nın her yerinde tanındığını ve hemen hemen her ülkede onun adına yaptırılan bir büstü, heykeli yada adı verilen cadde ve sokaklar olduğunu biliyor muydunuz?








HAVANA / KÜBA
ATATÜRK-KÜBA

Başka hiçbir yabancı devlet adamın heykeli bulunmamaktadır!






ATATÜRK STATUE  - Mexico City / MEKSİKA

ATATÜRK-MEKSİKA


Meksika`nın başkenti Mexico City`de 1910 yılında yaptırılan ve “Osmanlı Saati” olarak bilinen tarihi saat kulesi, Türkiye`den binlerce kilometre uzaklıktaki ülkenin Osmanlı izlerini taşıyan tek yapısı olarak yükseliyor. Meksika`da ayrıca bir Atatürk anıtı da yer alıyor. Osmanlı saat kulesi, başkentin tarihi Zocalo meydanı yakınlarındaki Venustiano Carranza ve Bolivar sokaklarının kesiştiği köşede bulunuyor. Çinilerle bezenmiş saat kulesinin üzerindeki levhada, İspanyolca “Osmanlı Cemaatinden Meksika`ya-Eylül 1910″ yazıyor.
Saat kulesinin, Meksika`nın bağımsızlığının 100. yıl dönümünü kutlamak üzere, Meksika`ya göç eden çoğu Lübnan ve Arap kökenli Osmanlı vatandaşı tarafından hediye edildiği belirtiliyor.
Saatinde hem Latince hem de Arapça sayıların kullanıldığı kulenin açılışının, 22 Eylül 1910 tarihinde, dönemin Meksika Cumhurbaşkanı Guillermo de Landa ile Osmanlı 100. Yıl Komitesi Başkanı, Osmanlı vatandaşı Antonio Letayf tarafından yapıldığı biliniyor.
1970`li yılların sonunda Lübnan asıllı Meksika vatandaşları, saat kulesinin atalarının mali katkısıyla yapıldığını ileri sürerek, levhadaki “Osmanlı” kelimesini “Lübnan” olarak değiştirtmiş, ancak Türk Büyükelçiliğinin çabaları sonucu 1986 yılında “Osmanlı” kelimesi levhaya yeniden yazdırılmıştır.
Meksika`da ki Atatürk Anıtı TİSK tarafından La Reforma caddesine yaptırılmış.


ATATÜRK-MEKSİKA




MUSTAFA KEMAL ATATÜRK STREET 
Santo Domingo / DOMİNİCAN REPUBLİC

ATATÜRK-DOMİNİK CUMHURİYETİ



Calle Mustafa Kemal Ataturk, Santo Domingo, Dominican Republic Dominik Cumhuriyeti (İspanyolca República Dominicana, okunuşu `Republika Dominikana`), Karayiplerdeki Hispanyola adasında yer alan bir ülkedir. Hispanyola, Porto Riko`nun batısında, Küba ve Jamaika`nın doğusunda yer alır. Venezuela ile deniz sınırı vardır. Adanın batı kısmında Haiti bulunur. Dominik Cumhuriyeti Avrupalıların Amerika kıtalarında ilk oluşturdukları yerleşimdir. Başkenti, Santo Domingo da Amerika`lardaki ilk sömürge başkentiydi.

Bağımsızlığının büyük bir bölümünde ülkede siyasi buhran yaşanmış, halkı temsil etmeyen ve baskıcı pekçok hükümet tarafından idare edilmiştir. 1961`de diktatör Rafael Leonidas Trujillo Molina`nın ölümünden sonra Dominik Cumhuriyeti temsili demokrasiye geçmiştir. Yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip.





ATATÜRK Statue 
Be`er Sheva / ISRAEL

ATATÜRK-İSRAİL



Sderot David Tuviyahu ile Ali Daivis caddelerinin kesiştiği yerde.










ATATÜRK MONUMENT 
Amsterdam / HOLLANDA
ATATÜRK-AMSTERDAM

AMSTERDAM`ın kuzeyinde ATATÜRK ANITI.
1964 yılından bu yana bir çok GURBETÇİ Amsterdam`a yerleşmişti. (Ford fabrikasına ve NDSM`in tersanelerinde çalışmak için buraya getirilen işçiler eskiden Klaprozenweg olan şimdi ise Atatürk sokağı olarak anılan bölgenin kuzeyindeki ahşap barakalara yerleştirildiler ve buraya halk arasında Türk köyü dediler.)
Anısına buraya 1978`de bir Atatürk anıtı diktiler. Anıtta Hollandaca ve Türkçe olarak “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” yazılı. Amsterdam`da şu anda yaklaşık 40.000 “Türk” Hollandalı yaşamaktadır. (2012) 


ATATÜRK Straat Stadsdeel Noord, Tuindorp,Oostzaan Nederland Vanaf 1964 vestigden zich vele Turkse gastarbeiders in Amsterdam-Noord. Zij waren hier naar toe gehaald om te werken in de Fordfabriek en de scheepswerven van NDSM.
De gastarbeiders woonden in houten barakken ten noorden van de Klaprozenweg, nu de straat Atatürk, die in de volksmond Turksedorp heette. Ter herinnering hieraan staat op die plek een monument voor Kemal Atatürk.
Op het gedenkteken staat de tekst ‘Vrede in huis, vrede in de wereld’ in het Turks en in het Nederlands. Op dit moment telt Amsterdam zo’n 40.000 ‘Turkse’ Nederlanders.(2012)
ATATÜRK-HOLLANDA





PLACE ATATÜRK 
Vise / BELÇİKA

ATATÜRK-BELÇİKA



Belçika`nın Almanya sınırı yakınında, Vise kentine bağlı Cheratte kasabasında bulunan Mustafa Kemal Atatürk`ün adını taşıyan meydan, bölgedeki Türkler`in gurur kaynağı. Maden ocaklarında çalışmak için Belçika`ya gelen Türk ailelerin yaşadığı bölgede, Türkiye ve Atatürk hayranı Vise Belediye Başkanı Marcel Neven`in girişimi ile 2003`te asılan 2002 yılında önce bir caddeye Atatürk adı verilmiş, bazı çevrelerden tepki gelmesi üzerine levha kaldırılmıştı. Bunun üzerine bir yıl sonra caddenin hemen yanındaki meydana Atatürk adı verilmişti. Ancak daha sonra Atatürk Meydanı`nın “Place Attaturk” diye yanlış yazıldığı anlaşıldı. Bir süre sonra bu hatadan dönüldü ve yazı “Place Ataturk” şeklinde değiştirildi. 










ATATÜRK ANITI 
Wellington / YENİ ZELANDA
ATATÜRK-YENİ ZELANDA

THE ATATÜRK MEMORIAL IN WELLINGTON, NEW ZEALAND
M. K. Atatürk Memorial; – is situated on a ridge above Tarakina Bay, Wellington Capitol of New Zealand, the Atatürk Memorial looks out over Cook Strait and the site was chosen for its remarkable likeness; – to the landscape of the Gallipoli Peninsula, in Turkey.
M. K. Atatürk Anıtı; Tarakina koyu, başkent Wellington`ta. Anıt Cook Boğazı`na bakıyor, burasını Gelibolu Yarımadası`na benzemesinden dolayı seçmişler.









Mustafá Kemal Atatürk 
Caracas / VENEZUELA
ATATÜRK- VENEZUELLA

Reconocido como fundador del moderno estado Turco, La plaza Santa Sofía, municipio Baruta.









Anzac Savaş Anıtı karşısında ki ATATÜRK Anıtı.
Canberra / AVUSTRALYA
ATATÜRK-AVUSTRALYA

The memorial is opposite the Australian War Memorial on ANZAC Parade in Canberra









The Ataturk Channel
Albany / BATI AVUSTRALYA


ATATÜRK-AVUSTRALYA

Albany has commemorated our Anzac links by naming the channel, between King George Sound and Princess Royal Harbour, Ataturk Channel.


There is also a large statue of Ataturk looking out over the channel.

In memory of KEMAL ATATURK 1881-1938
Founder and President of Modern Turkey


Against whose brave forces Australian and New Zealand

Troops Fought so gallantly at Gallipoli. The entrance to Princess Royal Harbour from which many of those Australian troops sailed. Is named 


ATATURK ENTRANCE
ANZAC Day – April 25 1985
Mustafa Kemal Ataturk (1881-1938)
Founder of the modern Republic of Turkey. Commander in Chief of the Turkish
forces in Gallipoli.His famous words are: PEACE AT HOME PEACE IN THE WORLD

At a dawn service in 1934 in Gallipoli referring to the ANZAC troops

He said : ” Those heroes that shed their blood and lost their lives …
You are now lying in the soil of a friendly country. Therefore rest in peace. There is no difference between the Johnnies and Mehmets to us where they lie side by side …. You, the mothers, who sent their sons from far away countries. Wipe away your tears, your sons are now lying in our bosom and are in peace. After having lost their lives they are now our sons as well.”

Sculpture by Burhan Alkar
Architects : Howard and Associates
Supported by : Turkish Prime Ministerial Office, Ministry of Foreign Affairs of Turkey,
City of Albany and Australian Government.Donated to the City of Albany by Turkish Australian Culture House. Inc. Perth, 25 April 2001
Heykel Atatürk`e benzemiyor, ama ADI yeter.
Çanakkale Anıtlarına kazınan söz Atatürk'e ait değildir (Cengiz Özakıncı)








Statuia lui Mustafa Kemal Ataturk
Bükreş / ROMANYA



ATATÜRK-ROMANYA
ATATÜRK-ROMANYA










ATATÜRK ANITI
Santiago /ŞİLİ

ATATÜRK-ŞİLİ

Şili`nin başkenti Santiago`da Apoguindo Caddesi Novigod Parkı`ndaki Atatürk Anıtı.Şili`nin başkenti Santiago`da belediye, kentte yaşayan kişilerin örnek alması için bir parka, Atatürk`ün sözlerinin yer aldığı rölyefini yaptırdığı bildirildi.


YAZININ TÜRKÇESİ
“Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu, vatanının fedakar ve sadık hizmetkarı, benzeri olmayan kahraman, insanlık idealinin canlı emsali…
Bütün hayatını Türk Milletine vakfetmiş, milletine kendi ruhunu, ateşini vermiştir. Hatırası milletinin ruhunu ateşli tutan sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır!”










Statue of Mustafa Kemal ATATÜRK 
Kuşimoto / JAPONYA



ATATÜRK-JAPONYA


Statue of Mustafa Kemal ATATÜRK
Kashino, Kushimoto, Higashimuro District, Vakayama, Japonya 
18 Eylül 1890`da ERTUĞRUL FIRKATEYNİ Kushimoto açıklarında tayfuna yakalanınca kayalara çarparak batmıştı.
Amiral Osman Bey dahil 655 mürettebattan, sadece 69 kişi kurtulabildi. Şehitler arasında Hasan Âli Yücel`in annesi Neyyire Hanım tarafından dedesi ve Can Yücel`in büyükdedesi Kaptan Âli Bey de bulunmaktaydı.

Kazada ölenlerin anısına Kuşimoto’da bir anıt yapılmıştır.
İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilirken, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiştir. Şehitlik Anıtı, 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru tarafından da ziyaret edilmiştir. 1937’de Türkiye tarafından restore edilen anıt önünde her yıl düzenli olarak anma törenleri yapılmaktadır. Kuşimoto kasabası Mersin ve Yakakent ile kardeş şehirdir. Kuşimoto’da bir de müze bulunmaktadır. 1974 yılında inşa edilen “Türk Müzesi”nde Ertuğrul Fırkateyni’nin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları ve heykelleri bulunmaktadır.










Rotterdam – Utrecht / 
HOLLANDA

ATATÜRK-HOLLANDA


Hollanda`da iki farklı şehirde.
ATATÜRKSTRAAT -3066 VS ROTTERDAM,
KEMAL ATATÜRKSTRAAT – 3573 PA UTRECHT






MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MARG CADDESİ
Yeni Delhi /HİNDİSTAN
ATATÜRK-HİNDİSTAN
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MARG CADDESİ,
KONSOLOSLUKLAR BÖLGESİ – YENİ DELHİ / HİNDİSTAN










Largo Mustafa Kemal Atatürk
Roma / İTALYA
ATATÜRK-İTALYA
Largo Mustafa Kemal Ataturk 00144 Roma, İtalya








Bişkek / KIRGIZİSTAN

ATATÜRK-KIRGIZİSTAN


KIRGIZİSTAN'DA İKİ ATATÜRK HEYKELİ VE ATATÜRK ADINI TAŞIYAN BİR PARK BULUNUYOR
Mustafa Kemal Atatürk'ün Kırgızistan'da iki heykeli ve bir de kendi adını taşıyan park bulunuyor. Yeni heykelle birlikte ülkedeki Atatürk heykeli sayısı üçe çıkacak. Atatürk'ün bu ülkedeki ilk heykeli Kırgızistan'ın bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından hemen sonra ülkenin güney bölgesinde ikinci büyük şehir olan Oş'ta dikilmiş. 
Kırgızistan'ın bağımsızlılığını tanıyan ilk ülke olarak tarihe geçen Türkiye'nin bu girişimini değerlendiren Kırgız yetkililer, Atatürk heykelini Oş'taki, Çeremuşka ilçesinde bulunan Kırgızistan Sinema Salonu'nun yer aldığı parka koymayı uygun görmüşler. İkinci heykel ise başkent Bişkek'teki Dostluk parkına dikilmişti ve daha sonra parkın adı Atatürk olarak değiştirilmişti.










BUDAPEŞTE // MACARİSTAN




ATATÜRK-MACARİSTAN


MUSTAFA KEMAL ATATÜRK / Naphegy Meydanı
BUDAPEŞTE - MACARİSTAN








ALMANYA
BERLİN











ASTANA - KAZAKİSTAN

ATATÜRK-KAZAKİSTAN

ATATÜRK-KAZAKİSTAN

ATATÜRK MEYDANI 
Monument to Mustafa Kemal Ataturk. "Four Seasons" Park


Bu heykeli daha net ve 360 derece ile görmek için tıklayın.













ATATÜRK PARK
PASSAİC COUNTY GOVERNMENT SEAT
NEW JERSEY - ABD

ATATÜRK PARK-NEW JERSEY/ABD













ATATÜRK HEYKELİ (ATATÜRK SQUARE)
ASHGABAT/ AŞKABAT  - TÜRKMENİSTAN



ATATÜRK-TÜRKMENİSTAN











MOĞOLİSTAN
ULAN BATUR








KARLSBAD / KARLOVY VARY - ÇEK CUMHURİYETİ


Atatürk 1918 senesinde o dönemde Avusturya-Macaristan imparatorluğu içinde yer alan Karlsbad''a gider. Böbrek tedavisi için Florencie isimli sanatoriumda kalır. 

Avrupa''nın en eski lüks otellerinden biri olan Hotel Pupp''un yanıbaşında bulunan Florencie mütevazi bir hotel görünümündedir, ve o dönemdeki ismi "Rudolf Hof" tur. 

Ana kapı yanında bir levhada Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu Kemal Atatürk’ün burada 1918 Temmuz'unda ikamet ettiğini belirten bir levha bulunmaktadır.
Daha sonra Florencie, Karlovy Vary''nin termal kentleri içinde nüfuzunun giderek artması ve kentin zengin turistlerin akınına uğraması sonucu, çevredeki tüm binalar da restore edilerek lüks bir otel kompleksine dönüştürülmüştür.

ATATÜRK-ÇEK CUMHURİYETİ

ATATÜRK-FLORENCİE OTEL

ATATÜRK-KARLSBAD





























ATATÜRK'ÜN KARLSBAD HATIRALARI - AFET İNAN










ATATÜRK AVENUE
BAKÜ // AZERBAYCAN    ve  BAKÜ ATATÜRK LİSESİ



















KEMAL ATATÜRK AVENUE
DHAK // BANGLADESH (Dakka-Bangladeş)









THE ATATÜRK AVENUE
İSLAMABAD //PAKİSTAN










MUSTAFA KEMAL ATATÜRK STREET
TASHKENT // ÖZBEKİSTAN
Mustafo Kamol Otaturk ko'chasi- Тоshkent, Özbekistan







ATATÜRK WAY
LORTON ,VA 22079 // ABD  (google ile bulabilirsiniz)














           NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE






Yadigar Dündar da derlememi paylaşmıştı
Dünya Ülkelerinde Atatürk - Gündüz Akgül'de
Amerika'da gazetecilik yapan Armağan Yılmaz'da
Üçüne de teşekkürlerimi sunarım.



Yeni eklemeler ile diğer blog sayfamda

SB.