"Saygıdeğer Kardeşlerim Çuvasistan'a Hoşgeldiniz.
Bu akraba ziyaretiyle bizi çok mutlu ettiniz.
Çuvaşça, Türk dilleri arasında yer alır. Size uzak görünen ve anlaşılmaz gelen bu lehçe aslında ortak atalarımızın konuştuğu dildir.
Çuvaşçayı şekillendirenler Altayların güneybatısında yaşayan OĞUZLARDI.
MÖ.1000 yılında bu kavim ikiye ayrılmıştı. Bir kısım Oğuzların Hint-Avrupa dili konuşanlarla ilişkileri nedeniyle lehçeleri "r" ve "l" harfi değişimi görmüştü.
Bu Oğuz kavimleri zaman içerisinde Ogur Türkleri olarak bilindiler.
Türk lehçeleri "z" harfinin "r" ye ve "ş" harfinin "l" ye değişimi esas alınarak iki kolda tasnif edilmiştir.
Buna göre "z" "ş" esaslı lehçeler grubuna Doğu Türkçesi , "r" "l" esaslı lehçeler grubuna da Batı Türkçesi denilmiştir.
Bu ikinci grubta yer aldığımız için atalarımızın adı da OĞUZ'dan OGUR'a dönüşmüştür.
Ogurlar Hunların da atalarıdır.
Mete Han Hun İmparatorluğunu kurduğunda ordusu aynı kökten, ama birbirine uzak lehçeler konuşan halklardan oluşuyordu . Mete Han dil birlikteliği için Ogurların dilini , yani günümüz Çuvaşçasına yakın Ogur Türkçesini seçti.
Hunların batıya göçüyle MS.5.yüzyılda dilimiz batıya taşındı. Bu dili bu coğrafyadaki yerli halklara öğrettik ama onlardan sözcükler ve gramer düzenlemeleri aldık.
Özetle, biz Çuvaşlar ortak atalarımızın , yani Hunların dilini konuşuyoruz. Çuvaşça ayrıca Türk dilleri arasında Ogur öbeği olarak bilinen kolun yaşayan tek dilidir. Yakın akrabaları Hun dili, Ön Bulgarca ve Hazarca artık ölü dillerdir.
Siz bana, akrabalığımız nereden geliyor diye sordunuz, işte cevabım budur. Benim konuştuğum dili anlayamasanızda , ruhunu hissedersiniz. Çünkü ben sizin babanızın, atalarınızın sesini taşıyorum dünden bugüne.
Ve diliniz değişime uğramış derseniz aramız bozulur.
Etnik açıdan baktığınızda Çuvaşların Asyalı kökleri kadar burdaki yerli topluluklar, yani Fin-Ugor kavimleriylede yakın akrabalığı, kan bağı . 7 yüzyılda Karadeniz'in kuzeyinde kurulan Büyük Bulgar Hanlığıyla , İdil Bulgar Hanlığının temel harcını koyanlar bizim atalarımızdır.
Avrupa Hunları , Sabirler ve Ogur Türklerinin karışması sonucu Bulgar adıyla anılan Türk topluluğu ortaya çıktı.
İşte bizler steplerde kurulan bu devletlerin en büyük parçalarından , kurucu unsurlarından biriyiz.
İdil Bulgar Hanlığı döneminde Suvar kent halkı ve çevresinde yaşayanlar Moğol istilası sonucu kuzeyde ortaya çıktılar ve kültürlerini burda korudular. Biz atalarımızın mirasını her türlü olumsuzluğa rağmen günümüze taşıdık ve Çuvaşlar olarak tarih sahnesine çıktık.
İdil Bulgar Devletinin Slav, Macar, Mari ve Udmur dillerinde etkisi büyük olmuştur.
Demem o ki, bugün Rusya ve Doğu Avrupa'da birçok kültürün temelinde Çuvaşların etkisi var ve onların kadim tarihini Çuvaş kültürünü bilmeden araştırma yapamazsınız."
Prof.Yegorov Nikolay İvanoviç
Tarihçi
Çuvaşlar atalarının Suvarların öncülleri Sabirlerle , Bulgarların öncülleri Ogur kavimleri olduğunu sıkça dile getiriyorlar. Bu her iki kavimde Orta Asya kökenli Türk toplulukları.
Bazı bilimadamları Çuvaşların atalarının bölgeye MÖ.10.yüzyılda geldiklerini belirtirken , bazıları ise Hun Konfederasyonu içinde yer aldıklarını savunuyorlar. Bu durumda ataların Kıpçak düzlüklerine gelişleri en geç MS.5.yüzyıla tarihleniyor.
Çuvaşların kökenini özellikle Hunlar üzerinden açıklamaya çalışan araştırmacılar kadar, onları yerli kavimler Fin-Ugor halklarıyla daha yakın gören tarihçilerde bulunuyor. Kadim geçmişleri hakkında bu denli farklı görüşler olmasına rağmen, yakın tarihlerindeki kronolojilerinde sorun yok. Çünkü Çuvaşların bir Türk kavmi olduğu bilinen Ön Bulgarlarla yakın akrabalıkları artık bilimsel çevrelerce kabul edilmiş durumda.
Çuvaş adının da Suvar'dan dönüştüğü tahmin ediliyor.
Ahmet Yesiltepe
Zaman Yolcusu Belgeseli: link
....
KAYI BOYU:
Bulgarların neden Kayı Boyu tamgası kullandığı belli oldu.
Ogur Oğuz diye anıldıysa.... Kayı boyu da Oğuz'un bir boyu ise.....
BULGAR TÜRKLERİ - link
OĞUZLAR -OGURLAR
ASHGUZAY - SKUZES - SCYTHIANS - GUZ - OGHUZ - HUN - ASHKENAZI - KIPCHAK
VE
Etrüskler de Kayı (Qay) boyundansa....
"Vergilinin qədim Roma tarixindən bəhs etdiyi «Eneida» əsərində bu şəhərin əsasını qoyan etrusk soyköklü Romul və Remin troyalı Eneyin törəmələri olduğu bildirilir.
Romanın məşhur Qay sülaləsi də özünü troyalı Eneyin soyuna bağla-yırdı. Məşhur Roma imperatoru Qay Yuli Sezar senatda ilk çıxışında «Mən əsilzadəyəm, troyalı Eneyin nəslindənəm» deyərək özünü təqdim etmişdir."
Prof.Dr.Firudin Ağasıoğlu
....
SUBARLAR : BULGARLAR
Suvar=Subar =Sabir "v" "b" yer değiştiriyor
"Göbeklitepe tapınağını hangi boyların kurduğu sorusuna kesin cevap vermek mümkün olmasa da, Sümer (Kenger-Kingiiri) ve Akad dilli yazılı kaynaklar bu bölgede MÖ. 3 bin yıllarında SUBAR boylarının yaşadığını yazarlar.
Urmu Teorisine göre, iki nehir arasının Bağdat’tan kuzeyde Subartu adlanan arazisi Proto-Türk Subarların ülkesi idi ve burada son Subar beyliği de MÖ. 673- den sonra dağılmıştı. Göbeklitepe kronolojileri değiştirecek çetin sorunlar ortaya çıkarmıştır ve Subar Türk Boylarının burada olması çok önemlidir."
Prof.Dr.Firudin Ağasıoğlu - link
"Belirtmek gerekir ki, "erkek" anlamında kullanılan "er/ar" Türk etnonimlerine özgü alamettir, örneğin, Bulgar (bu etnonimin balık (7*) + er yani "şehir sakini" gibi izahı daha uygun), azar, "Sabir/Suvar/Subar" (T- çoğul eki)....
Veyahut, Yunanlılar Küçük Asya'da geldikten sonra yerli nüfus Yunanlılar tarafından bilinmeyen "var/bar" sözlerini kullandıklarına göre gelenler onları "varvar/barbar" diye çağırıyordular. Bize göre, "varvar/barbar" adı "ar/er-erkek" kelimesi "b/v" harfinin protezleşmesi sonucunda oluşmuştur ve bu söz "insanlar/adamlar" demektir (var+var=varvar/kişiler ). "
Aləkbər Ələkbərov - link
Çev. : Muhammet KEMALOĞLU,2014
gerisini siz birleştirin artık
Saygılar
SB.
____