Translate

18 Mart 2013 Pazartesi

SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMI VE NATİONAL GEOGRAPHİC










NATİONAL GEOGRAPHİC KİME HİZMET EDİYOR? (2004)



GÜNAYDIN... GOOD MORNING ... National Geographic"i henüz tanımayanlar için...




Şükrü Server Aya 

"Nat.Geo. "Coğrafya maskesi altında" doğrudan Hristiyanlık propagandası yapan, Pro-Ermeni, Anti-Türk bir dernektir. 

Dergi, İstanbulda Robert Kolej"de tarih ögretmeni olan Edwin Grosvenor"un oğlunun Amerikada Graham Bell"in kızı ile evlenip başa geçmesinden sonra tanınmaya başladı (1900 başları). 

Derginin baş editör yardımcısı Ohanyan efendi, geçen yıl Mart sayısında Ermenistan"a ayrılan 8 sayfa içinde Türklere bol bol sövmüş ve bizim katilliğimizi bütün dünyaya (Türkçe baskı hariç) başarı ile yaymıştır. (Ohanian efendinin artık ismi görünmüyor, ya emekli oldu veya uzaklaştırdı). 

B. Elçimiz Lologlu"nun ciddi protesto ve gayretleri, maalesef hiç bir Türk gazetesinde ses vermemiş idi ! Hatta "Vatandaş Tepkisine Davet" şeklinde gazetelere vermek istediğim Gazete ilanı, (VATAN gaztesi dışındaki) tüm gazetelerce kabul edilmemiştir (TİCARET Odası gazetesine varıncaya dek). 

Nat. Geo. "nun Türkiyedeki yayıncısı DOĞUŞ Holding - Garanti Bankası grubudur.  NTV & CNBC-e de!

Nat. Geo. ilanları en çok Doğan grubu gazetelerde çıkar... Kimse meslekdaşının çorbasına, habercilik nedeniyle tükürmez, idare eder... Bu holdinglerin de... mevcut yönetim icraatlarını tasvip ettiği bilindiğine göre......"



National Geographic"in Ermenistan makalesine tepki büyüyor

S. Server Aya, National Geographic dergisinin "The Rebirth of Armenia" başlıklı makalesine tepkisini gazete ilanıyla duyurmaya çalıştı. 

Ancak Aya"nın kendi parasıyla yayımlatacağı ilanı birçok gazete kabul etmedi. Kendisiyle telefonda görüştüğümüz Aya, ilanı sadece 21 Mart 2004"te Vatan Gazetesi"nde yayınlatmayı başarabildiğini söyledi. Aya National Geographic Türkiye dergisine yazdığı telefaks mesajında şunları yazdı:


"Son iki yıla kadar derginizin İNGİLİZCE yayının abonesi idim. Şu anda, Türkçe yayınınızı ve kültüre katkınızı aralıklı olarak takip etmekteyim. Kişisel (Ermeni olaylarına ve Kolejlerin tarihine karşı) merakım nedeniyle, "İngilizce" derginizde 1908-1968 tarihleri arasında Türkiye ve Amerikan Kolejleri ile ilgili, -birkaç bin sahife- tutan yazıları okumuş, kütüphanemde bunların işaretli fotokopilerini saklayan, NATIONAL GEOGRAPHIC"in Ermeni gıda yardımları ve o tarihlerin dramları hakkında, yazı kitap ve İngilizce belgeleri okumuş ve bunları, bu olayların en yetkili akademisyeni arkadaşıma vermiş bir kişi olmamın bilgi ve gönül rahatlığı içinde aşağıdaki hususları bilginize ve "gücünüz varsa" telafi edici gayretlerinize saygı ile arz ediyorum, zira kuyuya kasıtlı kaya atılmıştır!

En dramatik yıllarda bile, röportajları yazan ve bilgileri Protestan misyonerlerden alan eski dergi muhabirlerinin, bu yazıda olduğu kadar taraflı, ithamkâr ve Türklüğü tahkir eden ifadelerine rastladığımı hatırlamıyorum. Derginin bu yandaş ithamlarına, dünya Ermeni diasporasından yüzlerce "destek gelmesi" sürpriz olmaz. 

Ancak, bu büyük yalanın Türk kamu oyundan gizlenmesinin, ne dürüstlük, ne tarihi bilgi, ne de basın ahlakı ile bağdaşabilecek yönü yoktur. Türklüğe gene arkadan saldırılmış, Türk kamuoyu (derin uykuda olan ajans ve basın kurulları nedeniyle) "savunma imkânı dahi" olmadan bühtan altına bırakılmıştır. Sizlerin bu tarizlere muhatap olmasındaki haklılığı bilemem ancak derginin Coğrafya ilmini unutarak Tarihi gerçekleri saptırmasında, diaspora mensubu yardımcı editörün ve bir muhabirin rol veya ihmalinin olduğu şüphesizdir. 

Dergi, benzer bir makaleyi Türkiye için yapmayacağına, bu basın iki yüzlülüğünü itiraflı dünya ve Türk kamu oyundan özür dileyerek "düzeltmeyeceğine göre", yer kürenin sulh, anlayış ve toleransa en muhtaç olduğu bu çağda, bir asır önceki "saptırma ve izamların" ısıtılarak, "Diaspora" düşmanlık tohumlarına su verilmesinin isabeti yoktur.

İlan metni: TEPKİ GÖSTERMEYE ÇAĞRI 


Milyonlarla seçkin okuyucu ve abonesi olan maruf NATIONAL GEOGRAPHIC (İngilizce) Mart 2004 sayısında, ERMENİSTAN hakkındaki 12 sahifelik mufassal yazının bazı bölümlerinde Türk ulusu aleyhindeki ağır suçlamalar (belki de dergi editörü ve bir muhabirin Ermeni asıllı olması ve yurttaş Ermenileri saymamaları nedeniyle) tekrarlanmakta, hatta diplomatlarımızı öldürenler "sözde" Ermeni sıfatıyla masum gösterilmekte, Türk ulusu düşman "zalim ve soykırım suçlusu olarak tanıtılmaktadır. 

COĞRAFYA ilmini yayan dergideki bu siyasi suçlama, maalesef haber ajansları "görsel" yazılı basın tarafından (maruf iki gazetenin ondan fazla yazarına gönderilen e-posta duyuruya rağmen) önemsenmediğinden, benim gibi onurları zedelenmiş hissedenleri, ngsforum@nationalgeographic.com"a İngilizce mesajla, 

(ve bu yazı Türkçe sayıda sansür edildiğinden, abonelik - ilan v.b. dergilere destek verenlerin), 

TÜRK VARLIĞINI tahkir edenlere (vah vah, kınama gibi faydasız teselliler dışında) etkin vatandaşlık tepkisi göstermeye elemle davet ederim. 

T.C. Vatandaşı Şükrü Server Aya





NATIONAL GEOGRAPHIC MART 2004 İNGİLİZCE"DEN İKTİBASLAR 



İngilizce Metin

Mount Ararat lies outside the contemproray Armenian Republic, beyond the closed frontiers of a hostile Turkey.
Ararat is our pride and our frustration. Our history. The unfulfilled dreams that drive us. 
Most are descendants of the greatest catas- thrope in their people"s history; the WWI era massacres were in the Ottoman Empire that the murderous 20th century"s first major experience of genocide. Otensibly, provoked by a militant surge of the Armenian nationalism against the repressive Ottoman Government and despite the fact that tens of thousands of Armenians were loyally serving in the Ottoman Army. 
In 1913 the empire had an Armenian population of about millions. Esimates of the dead in what is now Turkey range from 600.000 to 1.5 million. Except for a short after WW1, no Turkish government has ever acknowledged that a systematic slaughter of Armenians occured. 
Three generations later, the events of the massacre still have violent repercussions; beginning 1973 and continuing over two decades dozens of Turkish diplomats and nationals were murdered, allegedly by Armenian terrorists. 


PHOTO: The flame of memory burns at Yerevan"s GENOCIDE MEMORIAL built to honor as many as 1.5 million Armenians massacred 1915 by Ottoman forces in 1915. Still painful to Armenians: Today"s Turkish government rejects the word genocide, coined in 1944 to describe the killings. 



TÜRKÇESİ:


Ağrı Dağı, muasır Ermeni Cumhuriyetinin dışında, düşman bir ülke, Türkiye"nin hudutlarının ardında bulunmaktadır. 
Ağrı Dağı bizim gururumuz , hayal kırıklığımız, tarihimiz,gerçekleşmeyen rüyamızdır. 
Çoğu, halk tarihlerindeki en büyük felaketten arta kalan torunlardır; Birinci Cihan harbinin, caniyane 20"ci asrın, ilk ve en - büyük soykırım tecrübesi! Dış görünümde bu, Ermeni milliyetçiliğinin, baskıcı Osmanlı hükümetine karşı, militant hareketince tahrik edilmişti- ve onbinlerle Ermeninin Osmanlı ordusundaki sadık hizmetlerine rağmen! 
1913"te İmparatorlukta 2 milyon civarında Ermeni nüfusu bulunmaktaydı. Bugün Türkiye denilen yerde,ölmüş olanların sayısı 600.000 ila 1.5 milyon tahmin edilmektedir. Birinci dünya harbinden sonra kısa bir süre hariç, hiçbir Türk hükümeti sistemli bir Ermeni katliamının vuku bulduğunu kabul etmemektedir. 
Üç nesil sonra, katliam olaylarının, şiddet içeren tepki verme akisleri olmaktadır; 1973 başlarından itibaren son yirmi yılda, düzinelerle Türk diplomat ve vatandaşı, sözde Ermeni teroristler tarafından öldürülmüştür.

FOTOĞRAF: Yerevan Soykırım Abidesinde yanan Hatırlama Ateşi. Bu abide 1.5 milyon kadar Ermenininyılında Osmanlı orduları tarafından katledilmelerionuruna inşa edilmiştir. Ermenilerin bu gün de acısına giden: Bu günkü Türk hükümeti, 1944"ta terimleşen ölümleri tarif eden "genocide" (soykırım) kelimesini red etmektedir. (http://www.toplumsalbilinc.org/forum/index.php?topic=10073.0 SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.)








YANİ , KİME "HAYRANLIK" DUYDUĞUMUZU BİLMEK DURUMUNDAYIZ.
BUNA, "DÜŞMANLA YATAĞA GİRMEK" DENMEZ DE NE DENİR ?


SB.











***