ETRÜSKLER |
İtalya'da demir çağı ETRÜSKLER ile Villanova bölgesinde M.Ö. 1200'lerde başlamıştır. Latinler kendi medeniyetlerini ETRÜSK mirası üzerine kurmuşlardır.
Latinler ETRÜSKLER'e TUSKİ (Tusci) derlerdi... Sonra bu kelime TOSKA olmuş, TOSKANA adı da ETRÜSKLER'in yaşadığı yer için kullanılmıştır... Floransa TOSKANA'nın kültür merkezidir.
Avrupa'da Karanlık Çağ'ın etkisinden ilk kurtulanlar TOSKANALILAR olmuştur. RÖNESANS'ı başlatan onlardır... DANTE, MİKELANJ, LEONARDO DA VİNCİ ve NAPOLYON hep Floransalı'dır. Yani hepsinde ETRÜSK kanı vardır!..
Ayrıca şair VİRGİL, heykeltraş VULKA, İmparator SEZAR ve BÜYÜK İSKENDER de birer ETRÜSK idi.
CIBA ilaç fabrikasının ETRÜSK diyarı TOSKANA bölgesinde yaptırdığı bir inceleme, buradaki halkın kan tahlili sonuçlarının İtalya halkından daha çok ANADOLU halkına yakın olduğunu ortaya koymuştur. (2)
ETRÜSKLER İtalya'ya nasıl geldi?... Bunu HERODOT şöyle anlatır:
"ANADOLU'nun LİDYA bölgesinde kral Atyos zamanında şiddetli bir açlık başgösterdi. Kral halkını ikiye ayırdı... TYRRHENOS adlı oğluna bir grubu alıp kendine yeni bir vatan aramasını söyledi."
"TYRRHENOS yanındakilerle birlikte İzmir'e geldi, gemiler yapıp denize açıldı. Adriyatik yolu ile İtalya'nın doğusundaki Umbriya sahillerine ulaştı ve oraya yerleşti. LİDYALILAR İtalya'ya varınca liderlerinin adını aldılar : THYRRHEN!.."
İtalya'nın batısındaki deniz şimdi bile TİRHEN DENİZİ olarak bilinir.
Eski çağların önemli yazarı PLÜTARK da "ROMÜLÜS'ÜN HAYATI" adlı eserinde, "ETRÜSKLER'in İtalya'ya gelmeden önce LİDYA'da yaşamış oldukları"nı yazar.
Zaten LİDYA diye bilinen İzmir-Manisa bölgesinin esas adı LUDYA'dır. Bu adı kral LYDUS'tan almıştır. Bölgede LİDYALI diye bir halk yoktur!. Daha önceki adı MEONYA'dır. İYONLAR'ın, KİMMERLER'in istilasına uğramış bir bölgedir.
M.Ö. 3. binin sonlarına doğru Anadolu'da görünen ETRÜSKLER, HİTİTLER'in ortaya çıkması sonucunda SAMSUN dolaylarına çekildiler. AMAZONLAR'ın AMASYA civarını mesken edinmeleri bu yüzdendir... Bundan sonra da batıya göç ederek EGE sahillerine geldiler.
AMAZONLAR'ın M.Ö. İkinci bin yılın başlarında Kafkasya'dan gelip Anadolu'nun batısını ele geçirdikleri de söylenir...
Sadece AMAZON etkisinin M.Ö.3000-2000 arasında SAMSUN'dan KAFKASYA'ya uzandığını, sonra batıya kaydığını gösterir...
İZMİR'i, AMAZON kraliçesi MURİNE kurmuştur...(3)
Eski Romalılar, TRUVA(TROYA) savaşından kurtulan TRUVALILAR'ın İtalya'ya göç ettiklerini ve Latinlerin atası olduklarına inanırlardı... Bulgar bilim adamı Viladimir Georgiyev de TRUVALILAR ile ETRÜSKLER'i aynı soydan sayar. Ve şöyle der:
"Kralları ENEA ile TROYALILAR İtalya'nın batısına yerleşip YENİ TROYA'yı kurdular... Burada ancak ETRÜSKLER söz konusu olabilir. Çünkü HERODOT, STRABON, SERVİUS, SENEKA, SOLİNUS, TACİKUS, PLÜTARK, FESTUS ve başkaları onların BATI ANADOLU menşeli olduklarını söylemiştir."(4)
Attila, M.S. 45l yılında Galya'da Romalılarla savaşırken, TROYES adlı şehri yağmalamıyacağını söylemişti!...
Bu TROYES, bizim Anadolulu TİRHENLER'in Avrupa'ya göç ettikten sonra orada kurdukları ikinci bir TROYA'dan başka ne olabilir?.. Atilla o şehri, halkı TÜRK olduğu için yağmalamamıştı!
Bizanslılar TÜRKLER'in TRUVALILAR'IN TORUNU olduklarına inanırlardı... Bizanslı T. Gazes ile İtalyan F. Filelfo arasında teati edilen mektuplarda "15. ASIR TÜRKLERİ'nın ESKİ TRUVALILAR'ın neslinden geldiği; TÜRKLER'in İSTANBUL'u fethetmekle Greklerden TRUVA'nın intikamını aldıkları" ifade edilmektedir. (5)
TRİCLİNİUM DA BİR FRESK |
ETRÜSKLER M.Ö. 535'de Greklere karşı Aleria'da büyük bir zafer kazanarak Elbe adasını, Sardunya ve Korsika'yı ele geçirdiler... Zaten bütün İtalya ETRÜSK kontrolünde idi.
Aslında Avrupa'da o dönemin iki süper devletinden biri ETRÜSKLER, diğeri de Greklerdi. Bu bakımdan bu savaşın önemi kolayca anlaşılır. (6)
ETRÜSKLER'de devlet Kuzey-Orta-Güney olarak üçe ayrılmış, bunların her biri de 12 boya bölünmüştü. Bu bölünme, TÜRKLER'in Sağ-Merkez-Sol sistemiyle aynı olduğu gibi, her kolun da 12 boya ayrılması aynıdır.
Eski ETRÜSKLER, yeni TÜRKLER gibi 12 sayısını kutsal görürlerdi...
Latinlerin kullandığı "Vox poluli, vox Dei" ifadesi ETRÜSK kökenlidir ve bugün TÜRKİYE'de "Halkın sesi, HAKK'ın sesidir" şekliyle dillerde dolaşır.
ETRÜSKLER'de kadın eve kapalı değildi... Yüksek bir mevkiisi vardı. Dini törenlere, yarışlara, ziyaretlere, hatta savaşlara kocası ile birlikte giderdi... Buna diğer milletler, özellikle Grekler çok şaşırırdı, çünkü onlarda kadın ikinci sınıf vatandaştı.
TRİCLİNİUM DA BULUNAN KAYA MEZAR |
ROMUS-ROMULUS |
DÜNYADA KURDUN EMZİRDİĞİ ÇOCUK İLE İLGİLİ
İKİ TANE EFSANE VARDIR...
BUNLARDAN BİRİ Çin tarihlerine de geçmiş olan
TUKYU DESTANI,
DİĞERİ DE ROMA'YI KURAN
ROMUS-ROMÜLÜS EFSANESİDİR!..
TUKYU DESTANI bütün Asya'yı etkilemiş,
Hindistan'a kadar inmiş, hatta İngiliz yazar Rudyard Kipling'in ORMANIN KİTABI adlı eserine ve o addaki filme kadar girmiştir.
Biz deriz ki, bunların ikisi de TÜRKLER'le ilgilidir!..
Aslında Batılı bilim adamları da bizimle aynı fikirdedir. Christopher Hampton şöyle der:
"Tarihçilerin yaptığı tahrifat yüzünden Roma Tarihi yüzyıllar boyunca, yanlış bilinmiş, yanlış tanınmıştır."
Fransız Etrüskolog Alain Hus ise aynı gerçeği şöyle dile getirir:
"ETRÜSKLER'in epopeleri, efsaneleri, gelenekleri Romalı tarihçiler tarafından Romalılara mal edilmiştir." (7)
Kendi de bir ETRÜSK olan VİRGİL'in "ENEİD"inde, İtalya'nın doğusuna yerleşmiş olan ETRÜSKLER ile, batısına yerleşmiş olan TRUVALILAR savaşır. ETRÜSKLER'in kralı TARKHON'dur.
Bu adın bizim Orta Asyalı TARKAN adına olan yakınlığı dikkat çekicidir.
TİTUS-LİVİUS ve PLUTARK'a göre Roma'yı, KURDUN EMZİRDİĞİ ikiz kardeşler Romus ve ROMÜLÜS'ten ikincisi kurmuştur. Ama gene bu yazarlara ve VİRGİL'e göre ROMÜLÜS, TROYALILAR'IN TORUNUDUR.
Yani Roma'yı kuran kişi ANADOLU kökenli bir ETRÜSK'tür, TİRHEN'dir. (TROYAN)
Bu iki antik yazar yalnız değildir. Bizim tarihçilerimiz konuya ilgisiz kalırken, pek çok batılı yazar aynı gerçeği değişik şekillerde ifade ederler.
Alain Hus:
"ROMA BAŞLANGIÇTA BİR ETRÜSK ŞEHRİ İDİ!..YÜZYILDAN FAZLA BİR ZAMAN İÇİNDE DE BUNDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİ!.." diyor. (8)
Raymond Bloch ise:
"ETRÜSKLER'İN ROMA'SI, GÜNEY ETRURİA'DAKİ DİĞER ETRÜSK ŞEHİRLERİNDEN FARKSIZ İDİ," demekte...(9)
Öte yandan H.H.Scullard:
"ROMA BİR ETRÜSK ŞEHRİ SAYILABİLİR," diyor. (10)
Nihayet Christopher Hampton sözü bağlıyor:
"ASLINDA 250 YILLIK İLK DÖNEMDE ROMA BİR ETRÜSK ŞEHRİ İDİ!.." (11)
Bütün bunlardan, TRUVA'dan İtalya'ya göç edenlerin, ETRÜSKLER ile aynı ırktan olduğu sonucu çıkar.
Eski tarihçiler de, bugünkü etrüskologlar da Roma'nın "ETRUSCO RİTU", yani ETRÜSK TÖRESİ'ne göre kurulmuş olduğunu itiraf etmek zorunda kalmışlardır. (Kuruluş tarihi M.Ö.753, 21 Nisan'dır. Yani eski Türk Bahar Bayramı... şimdi Kürt ayırımcıların sahip çıkmaya çalıştıkları Nevruz)
ROMÜLÜS, Roma'nın kuruluşunda kendisine yardımcı olanlara QUİRİS = KURUCULAR adını verdi, ve şehrin mutena bir semtinde onlara bir yer tahsis etti. Bu yere TUSCUS VICTUS denildi. Yani ETRÜSK BÖLGESİ...
ETRÜSK kralları M.Ö.753-509 yılına kadar, yani 244 yıl Roma'da hüküm sürmüşlerdir. Bu kralların adları sonradan Latinler tarafından deforme edilmiş, sonlarına "US" takısı, bir de Latince ad eklenmiştir. Ayrıca Avrupalı tarihçiler, Roma hükümdarları arasında hangisi sönük, sevimsiz kral ise ETRÜSK saymışlar; hangi kral başarılı ise ona da Latin ve Sabin demişlerdir.
Roma krallarının adlarını aslına uygun, ve "S"leri atarak yazarsak, sırası ile şu isimleri elde ederiz:
RUMULU(S), NUMA, TULLU(S), ANKU(S), TARKHUİN(US) (TARKAN!..), TULLU(İUS), TARKHAN...
TARKAN'ın bir komplo ile M.Ö.509'da sürgüne gönderilmesiyle Roma'da Latinlerin devri başlamıştır. Tarihçi Attilio Gaudio bu konuda şöyle der:
"509'da Grekler tarafından desteklenen nasyonalist Latin ayaklanması, ETRÜSKLER'e Roma'yı kaybettirdi!.."
O tarihe kadar Romalılar ETRÜSKÇE yazmış, ETRÜSKÇE okumuşlardı... Roma tapınaklarında ETRÜSK DİNİ hakim olmuştu... ETRÜSK MÜZİĞİ Romalıların kulağını şenlendirmiş, onlara bugünkü müzik zevkini vermişti...
AT YARIŞLARI Romalılara ETRÜSKLER'den miras kalmıştı...
Yazar Aldo Massa'ya göre ETRÜSK MİLLETİNDEN HAYATİYET FIŞKIRIYORDU!..
Bugün ROMA KURDU olarak sergilenen antik heykel, hiç te Roma kurdu değildir. Romalılar tarafından savaş ganimeti olarak bir ETRÜSK şehrinden alınıp getirilmiştir... Heykeli yapan ETRÜSK heykeltraşın adı bile bilinmektedir!..
TUKYU EFSANESİ'ne göre bu halk önceleri BATI DENİZİ'nin veya HAZAR DENİZİ'nin BATI kenarlarında oturuyorlardı.
(Bu yerin DOĞU ANADOLU olduğu ve ERGANİ'ye yakınlığı ortadadır.) Komşu bir kavim bunları yendi ve halkın tümünü yok etti. Yalnız kolunu bacağını yitirmiş bir tek delikanlı nasılsa sağ kaldı... Genci bulan bir kurt (Asena) onu yiyeceğine besledi, iyileştirdi ve ondan gebe kaldı. Bir mağaraya yerleştiler. Kurt orada on tane oğlan doğurdu... Bunlardan ASENE ŞANE hepsinin lideri oldu. Kurdun iyiliğini unutmamak için de çadırın önüne KURT BAŞLI bir bayrak dikti.
HUN EFSANESİ'nde ise HİYANG-HU hükümdarı iki güzel kızını TANRI'ya sunmaya karar verir. Kızlarını kapattığı kulenin önüne bir kurt gelir ve bunu işaret sayan küçük kız kurttan hamile kalır. Çocuklar doğurur. HÜVEY-HÜLER (DOKUZ OĞUZLAR) bu çocukların soyundan gelir.
ERGENEKON DESTANI'ndaki dağ, bize göre ERGANİ yakınlarındaki MADEN DAĞI'dır. Demircinin erittiği dağdan önlerine düşen BÖRTEÇİNE'nin (BOZKURT) yardımı ile kurtulurlar. (12)
Dünyada KURT efsaneleri olan, kurdu atası bilen ve kurdu bayrak yapan bir tek millet vardır: TÜRKLER!..
Latinlerin Roma şehrinin kuruluşu ile ilgili efsaneleri, TÜRK kökenli ETRÜSKLER'den alınma bir efsanedir!..
Bu kurdun altına sonradan Romus ve Romülüs'ün heykelleri eklenmişti. Bugün ikisi de kaldırılmıştır, dişi kurt heykeli tek başına şergilenmektedir.
Bugünün YAKUT TÜRKLERİ, milli destanlarının birinde şöyle bir olaydan söz ederler:
Büyük yararlıklar göstermiş olan bir kahramanı mükâfatlandırmak için bir TANRIÇA KURT, ona emsin diye sağ memesini uzatır...
Aynı olay 2500 yıl önce ETRÜSKLER tarafından aynaların arkasına resmedilmiştir!
_________________________________
*
(1) - Bu bölümdeki bilgiler, tamamen, 1992'de kaybettiğimiz ADİLE AYDA'nın değerli eseri "TÜRKLERİN İLK ATALARI"ndan özetlenerek alınmış, sadece yorumlar eklenmiştir. Gösterilen kaynaklar da ona aittir... Kendisine şükran borçluyuz, rahmetle anıyoruz.
Tarihçilerimizi bu değerli diplomat ve araştırmacının yüzden fazla eserinden bilhassa aşağıdakileri incelemeye, binbir zahmetle tesbit ettiği kaynaklara eğilmeye çağırıyoruz.
AYDA ADİLE, TÜRKLERİN İLK ATALARI, Ayyıldız Matbaası, Ankara, 1987
Les Etrusques Etaient des Turcs, Preuves, 1985
Les Etrusques Etaient des Turcs, 1971
Güneş-Kral Nezdinde Bir TÜRK Diplomatı, 1956
Les Sources d'Herodiade, 1955
Scullard. H.H., The Etruscan Cities and Rome, London, 1967, sf.62
Brendel Otto J., Etruscan Art, New York, 1978
(2) - Hampton Christopher, The Etruscans and The Survival of Etruria, London, 1969
- Massimo Pallatito, Etruscologia, Milano, 1968, sf. 291, 88
(3) - Bu bir "resmi tarih" uydurması falan değildir. 2. Türk Tarih Kongresi'ne katılmış Avusturyalı bir Etrüskolog olan Wilhelm Brandenstein'in sunduğu tebliğden alınmıştır.
Kaldı ki, esas "resmi tarih uydurması" Batılılar'a aittir... Dünya Tarihi'ni kendilerine göre çağlara ayırmışlar, diğer insanları yok saymışlardır.Bakınız KARA ATENA .
(4) - Troer und Etrusker (Der Historische Kern der Eneas Sage), Wiesbaden
(5) - Kafesoğlu İbrahim, (Tarihte Türk Adı), Türklerin Avrupalılarla Müşterek Troya Menşeleri Efsanesi Üzerinde Araştırma, İstanbul, 1961
(6)- Massimo Pallatino, aynı eser. sf. 91
(7) - "Gli Etruschi, popolo segreto" (çeviri) 1959, sf. 137
(8) - "Gli Etruschi, Popolo Segreto", sf.149
(9) - Origins of Rome, Milano 1961, sf.17
(10) - "Prelydiens, Hittites, Acheens", Paris, 1958
(11) - The Etruscans and The Survival of Etruria
(12) - Gökalp Ziya, TÜRK Töresi, Toker Yayınları, İstanbul, 1990
alıntıdır.
AYRICA KAYNAK: ETRÜSKLER
ETRÜSK YAZISI |
KÖKTÜRK YAZISI |
ANADOLU ÖN-TÜRK YAZISI |
BJÖRKETORP RUNİK TAŞ YAZI |
ORHON VE VİKİNG YAZISI KARŞILAŞTIRMASI |
CERMEN RUNİK YAZI |
İNDUS VADİSİ RUNİK YAZI |
Prof. Jansson’ un kitabı Bölüm ” The Oldest Runic Inscriptions” sayfa 21
Fotoğraf yazısı : “The Istaby stone from Blekinge was carved in the transition period between the Primitive Norse period and Viking Age.”
Sağdan sola doğru okuyalım
– ök gikit yaspurgu içok güriç sü gikit yatpudır goiç gikit yatsorg –
ök : o – bizzat ( Bknz.Prof Ergin’in kitabı sayfa 126)
gikit : yiğit yaspurgu : yaşadı içok : çok (Göktürkçe’de yer alan iç sembolünün ç sesi yerine kullanıldığını düşünüyoruz) güriç : güç sü : asker ( Bknz.Prof Ergin’in kitabı sayfa 129) yatpudır : yapmadı goiç : göç yatsorg : yatıyor Günümüz Türkçe’si ile okuyalım.
– o yiğit yaşadı çok güç asker -olan- yiğit yapmadı göç yiğit yatıyor (yatsın) –
Sizin de anladığınız gibi, çok güç şartlarda yaşayan, yaşadığı yeri terketmeyen (kaçmayan -göç etmeyen) bir askerin mezar taşı.
KAYNAK: ÖNTÜRK
|
Mario Alinei -Etruscan and Paleolithic Continuity Theory:
Linguistic study of Etruscan as Uralic substrate with Türkic overlay
Etrüsk dili için :
ETRUSCAN LANGUAGE by iSAAC TAYLOR,M.A. Victoria instituh of Philosphical society of Great Britian. 1876
ETRÜSK MEZAR YAZISI |
FRANSA'DA BULUNAN DİKİŞ KUTUSUNUN ÜZERİNDEKİ YAZI / LONDON |
FİRUDİN AĞASIOĞLU'NUN AÇIKLAMASI |
KURT VE REMUS VE ROMULUS |
BATILI AÇIKLAMASI
FRANKS CASKET İLE İLGİLİ DİĞER RESİMLER
ANLATABİLDİK Mİ ?
SB.