Translate

25 Kasım 2012 Pazar

Türkiye - Azerbaycan ve Soykırım / Türk Dünyası Araştırmaları



25 Şubat 2012 Cumartesi günü, Turan Kültür Merkezi Süleymaniye Kürsümüzde, Ermenilerin 26 Şubat 1992’de, Azerbaycan toprağı Dağlık Karabağ Hocalı’da Türklere uyguladığı Soykırımın 
20. yıldönümü çerçevesinde Anadolu Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Türkiye – Azerbaycan ve Soykırım” başlığı altında bir konferans verdi. Konferansa katılan Çağdaş Türk sairi yazarı ve Azerbaycan Milletvekili Sabir Rüstemhanlı ve Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynelov da birer konuşma yaptılar.

İlk olarak söz alan Sayın Zeynelov, konu bağlamında bazı değerlendirmelerde bulunduktan sonra, özellikle son zamanlarda Azerbaycan Türkleri ile Türkiye Türklerinin arasını açmak yolunda sinsi faaliyetler yürütüldüğüne dikkat çekti. Türkiye’nin bizim yanımızda Azerbaycan’ın Türkiye’nin yanında durması yetmez, artık hareket zamanıdır. Uluslararası hukuk çerçevesinde Hocalı Soykırımını tanıtamıyorsak, Azerbaycan’ın artık Kısa sürede Erivan’a girecek ordusu vardır; Türkiye’nin de desteğiyle artık bu işi hâlletmeliyiz sözleriyle Karabağ Meselesinin ivedi çözüm beklediğini vurguladı.

Sayın Zeynalov’dan sonra söz alan saygıdeğer kadim dostumuz Sabir Rüstemhanlı, öncelikle son bir hafta içerisinde Türkiye’nin devleti ve milletiyle kardeş Azerbaycan’ın Hocalı Soykırımı ile ilgili haklı davasına sahip çıkıp yoğun bir şekilde gündeme getirmesinden duydukları memnuniyeti ifade edip teşekkür etti., Hocalı Soykırımını Pakistan ve Meksika dışında dünya ülkelerinin tanımamasının çok üzücü bir durum olduğunu, son dönemde kendisini de gayretleriyle İslam Konferansı’nda üye olan devletlerin bu soykırımı tanımaları yönünde bir tavsiye kararı çıkmasının iyi bir gelişme olduğunu belirten Sayın Rüstemhanlı, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı ve onun Başkanı Turan Hocanın ise her ortamda ve özellikle de Süleymaniye Kürsüsü’nde Hocalı Soykırımını 20 yıldır tanıdığını, sadece Hocalı’yı değil Azerbaycan’ın her türlü meselesini dile getirdiğini, bu sebeple Vakfa ve saygıdeğer başkanı Turan Yazgan Hocaya minnettar olduklarını ifade etti. Sözlerinin devamında, Ermenilerin son yüzyıl içinde Azerbaycan ve Türkiye Türklerine uyguladıkları zulüm ve soykırımlardan türlü kesitler vererek bunun siyasi ve ekonomik sebeplerine değinen Rüstemhanlı, Ermenilerin arkasında hep dünyanın bilinen emperyalist devletleri olduğunu ve onların politikaları ve maddi desteğiyle bu zulümleri yapıp Türkün haklarını gasp ettiklerini belirterek, kardeş Türkiye’nin bu davayı sadece Azerbaycan’ın davası olarak görmeyip, her fırsatta ve alanda Azerbaycan’ın meselelerinin arkasında olması gerektiğini vurguladı.

Son olarak söz alan konuşmacımız Prof. Dr. İbrahim Öztek, Türkiye ve Azerbaycan üzerinde Ermenilerin uyguladığı soykırımı, tarihi, siyasi ve ekonomik sebepleriyle etraflı bir şekilde anlatıp değerlendirdi. Sayın Öztek, konuşmasının sonunda ne yapmamız gerektiğini şu şekilde sıraladı:

Bugün Fransa devlet başkanı Sarkozy’nin Ermenilere şirin gözükme ve oylarını kazanma uğruna giriştiği aşağılık soykırım oyununa Güçlü Türkiye Cumhuriyeti devleti, yalnız Fransa’da değil, tüm dünyada kökten son vermelidir.
Arşivlerimizi açtık veya büyükelçilerimizi çektik demenin hiçbir faydası yoktur. Arşivler gözlerine sokulmalıdır.

Meclis başkanımız tarafından Birleşmiş Milletler Genel sekreteri sayın Muun uyarılmalı, böyle bir soykırım yaşanmadığına dair kararı, yeniden tüm Dünya devletleri parlamento başkanlarına göndermesi sağlanmalıdır.
Türkler, Ermenilere soykırım uygulamıştır diyen Fransız ve İsviçreliler için kanun hükmünde karar çıkararak, gerektiğinde onlar için uygulanmalıdır.
Ülkemizde çocuklarımıza dadılık eden ve Ermenistan’da yaklaşık yarım milyon Ermeni’nin verdiğimiz paralarla karnını doyuran kaçak işçiler hakkında işlemlere başlanmalıdır.

Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yalnız Ermeniler oy kullanmayacağına göre, Türkler ve Kuzey Afrikalı veya diğer Müslüman kardeşlerimizin kullanacakları oylar için yönlendirmeler yapılmalıdır.
Fransız gazetelerinde büyük boy reklamlarla, demokrasi havariliği yapan Fransız aydınlarının ruhuna hitap edilmelidir.

Devletimizin yöneticilerinin, Sarkozy’nin Ermeni’lerle ilgili davranışları konusunda vermiş oldukları beyanatlarını ve bu konudaki hassasiyetlerini tüm sivil toplum örgütleri, üniversiteler, basın, sanat ve edebiyat çevreleri, iş çevreleri ve tüm kurumlar desteklemelidir. Sözde Ermeni soykırımının gerçeklerini ortaya koyan belgelerle basın yayın organlarında yer alınmalıdır. En etkin araçlarla tüm dünyanın dikkati çekilmelidir.
Avrupa ve Amerika Ermenileri, Hem Türkiye’de hem de Ermenistan’da yaşayan Ermeni’lere en büyük düşmanlığı yapmaktadırlar. Her fırsatta Türk’lere karşı kinini kusan ve nefret söylemlerini terk etmeyen, Hocalı soykırımının elebaşılarından olan Sarkisyan’ın iktidarının sonlandırılması için gereken yapılmalıdır.

Bundan sonrası için de süreklilik gösteren önlemlerle, diaspora Ermeni’leri ile anlayacakları dilden usullerle aralıksız mücadeleye devam edilmelidir.

Ermenistan tükenmiştir. Diaspora Ermeni’leri de tükenmemek için bir soykırım masalına sarılmışlardır. Bunu dünyaya anlatmak için henüz geç kalmış değiliz.

Bu toplantının videosunu izlemek için  Vimeo adresi

Kaynak
Türk Dünyası Araştırmaları

Ömrünü “Türk” davasına adayan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan'ı 23 Kasım 2012 de kaybettik.
Otağın cennette olsun. 

(Yeniçağ Gazetesi)


***







                            Ermeni Doktorun yaptığı zulüm




Ağla karanfil

Karanfil şehit kanı
Ağla karanfil ağla
Ağlat inlet meydanı
Ağla karanfil

Cavanlara kıydılar 
Tanklar alta koydular
Kanım içip doydular
Ağla karanfil ağla

Her şehide bir düzüm
Abşeron kan denizim
Sen menim ağlar gözüm
Ağla karanfil

Uzak menzil, acı yol
Yoldu yol, elacı yol
Şehitlere bacı ol
Ağla karanfil ağla 

Ağla yürek boşalsın
Sesin göğe baş alsın
Ağla dağlar yumşalsın
Ağla karanfil

Bu günahsız kanlara
Bu didilmiş canlara 
Bu cansız Cavanlara
Ağla karanfil ağla


Hasan Sağındık
(Azerbaycan'ın işgali üzerine yazılmıştır)



SB.