Müslümanları aşağılayan film Hıristiyan dünyasında
depreşen ‘Haçlı’ kafasının ürünü
İslam ülkelerinde “infial”e yol açan “Müslümanların Masumiyeti” adlı ABD filminin amacı nedir? Sinemada değil “dolandırıcılık”ta tanınan birinin böylesi bir “kışkırtıcı”lığı üstlenmesini kimler destekledi?
Sorular günlerdir tartışılırken, son yıllardaki “benzer kışkırtmalar”ı da akla getiriyor... Papa’nın Müslümanlığı eleştirmesi; Danimarka’daki Hz. Muhammet karikatürleri; İsviçre’deki “minare yasağı”; Almanya’da Müslümanları aşağılayan afişler... “Hıristiyan dinciliğinin dışavurumları” sanki giderek tırmanıyor.
İnsan ister istemez düşünüyor; “az gelişmiş” Müslüman dünyasından diğer dinlere karşı böylesine “ilkel” tavırlar hemen hiç görülmedi. Gerçi, son “Fetih 1453” de dahil kimi “tarih”le ilgili Türk filmlerinde, özellikle “Bizans”lılara yönelik “Hıristiyanları incitebilecek” motifler vardır. Ancak hiçbirisi özünde “hakaret” niyetli filmler değildir.
Peki, “çok gelişmiş”, hatta “uygarlaşmış” kabul edilen Hıristiyan dünyasındaki doğrudan Müslümanlığa yönelik bu “aşağılayıcı sataşmalar” hangi “kafa”nın ürünü olabilir?
Yanıtı için “Haçlı Seferleri”ni anımsamak gerekiyor belki... Vaktiyle Müslüman coğrafyaya saldıran Hıristiyan kralların yerini aynı “din aşkı”nın sözde “çağdaş!” sanatçıları almış olmasın?
200 yıl sürdü
Tarih kitaplarına göre Haçlı Seferleri’nin amacı Kudüs’ü almaktı.
Oysa Hıristiyanlığın doğduğu Anadolu’daki Türk egemenliğine son vermek; dönemin “fakir Avrupa”sına İslam dünyasının zenginliğini aktarmak; Asya’yla ticaret yollarını ele geçirmek... Asıl nedenlerdi.
Bu amaçla derlenmiş “dinci” ordularla 1096-1099’da yapılan ilk seferde Haçlılar Kudüs’ü, Bizans da İznik’i aldı; 1147-1149’daki 2’nci seferde ise zafer “Anadolu Selçukluları”nındı... Papa’nın çağrısıyla harekete geçen Alman İmparatoru ve Fransa Kralı Anadolu’ya girdi, Şam’a bile saldırdılar ancak amaçlarına ulaşamadılar.
3’üncü sefer 1189-1192’deydi. Fransa Kralı Ogüst ve İngiltere Kralı Aslan Yürekli Rişar Kudüs’e denizden saldırdılar ama alamadılar. 4’üncü sefer 1204’teydi. Bizans’a imparator adayı Angelos’un davetiyle gelip İstanbul’u yağmalayan Haçlılar, 1261’e dek sürecek “Latin Devleti”ni kurdular.
5’inci sefer ise 1228’deydi. Alman İmparatoru II. Frederik’in donanması Kudüs’ü kuşattı; başarısız oldu... 1248’deki 6’ncısında Fransa Kralı Sen Lui “Eyyubiler”e esir düşmüş, rüşvet vererek ülkesine dönebilmişti... 7’nci ve son sefer ise 1270’te yine Lui’nin ordusuyla yapıldı. Ne var ki bu kez de ölümcül bir veba salgınına yenildiler.
Bu seferlerde pusula, barut, kâğıt ve matbaanın ilkel şekli Avrupa’ya götürülmüş, Batı’nın Doğu’dan ilk kazanımları elde edilmişti.
Yaklaşık 200 yıl süren seferlerin günümüze yansıması Hıristiyan ülkelerin Müslüman toplumlara karşı “sömürgeci birliktelikleri”dir. Sanayileşmeyle gelişen Batı kapitalizminin uluslararası gücünü tanımlayan emperyalizme ise bugün artık “küreselleşme!” deniyor... ABD filmiyle doruğa çıkan “Haçlı depreşmesi” de Hıristiyan devletlerin küreselleşme “şımarık”lığından besleniyor.
Emperyalist ordular İslam ülkelerine sözde demokrasiyi getirmek için “Arap Baharı saldırıları”nı sürdürürken, sözde sanatçılarının da İslamiyete “saldırı baharı!”nı yaşamaları rastlantı olabilir mi?
Kışkırtma yarışı
2005 Eylülü’nde Danimarka gazetesi “Jyllands Posten”de Hz. Muhammet’i aşağılayan karikatürler yayımlandı. Peygamberin “terörist” gösterilmesine İslam ülkelerinde aylarca süren tepkilere rağmen, Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve İspanya’daki kimi gazeteler aynı karikatürlere “inadına” yer verdiler... Dahası, dönemin ABD Başkanı Bush, gerilimden İran ve Suriye’yi sorumlu tuttu.
Aynı günlerde Papa 16. Benedikt de yangına körükle gitti. 2006’daki Almanya konuşmasında, 14.yy’da yaşayan Bizans İmparatoru Paleologos’un Hz. Muhammet hakkındaki “getirdiği hiçbir yenilik yok; sadece kötü ve insanlık dışı şeyler” sözlerini yineledi. İslam ülkelerindeki protestolar yükselince, aynı ülkelerden temsilcileri Vatikan’da ağırlayan Papa, Batı medyasının manşete çıkardığı sözde “özür” konuşmasında demişti ki; “birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz!”
Ancak ne o toplantıya katılan “imam”ımız, ne de ilerleyen aylarda Papa’yı ziyaret eden bakanlarımız, “Biz Anadolu’da çağlar boyu zaten ‘birlikte’ yaşadık; bunu bilmeyen asıl sizlersiniz” diyebilmişti...
İşte “kızışan” bu süreçte İsviçre 2009 Kasımı’ndaki referandumla “minare”leri yasakladı; ülkedeki 300 bin Müslüman “yok” sayıldı. 2012 yazında Müslümanları “suçlu” gösteren “aranıyor” başlıklı afiş Almanya’yı donatırken, şu son ABD filmi de yalnız değildi... Çünkü Fransız mizah dergisi “Charlie Hebdo” 19 Eylül’de yine Hz. Muhammet’i hedef alan karikatürler basarken, aynı karikatürler Frankfurt’taki Alman “Titanic” dergisinde de yer aldı.
Batı’daki bu “Haçlı ruhu depreşmesi”nin süreceği anlaşılıyor.
Türkiye’ye düşen ise kızgın İslam gençlerine “sakin olun” demekle yetinmemek; emperyalizmi dize getirdiği onurlu tarihiyle “küreselleşmenin Batı’daki şımarıklığı”nı sorgulamak değil midir?
OKTAY EKİNCİ , 04 EKİM 2012
.....
Hz. Muhammed'e hakaret eden ve Libya'dan Mısır'a, Yemen'den Tunus'a kanlı ayaklanmalara yol açan filmin arkasında şu 4 ilginç isim var.
Gerçek adının Nakoula Basseley Nakoula artık kesin. Oyunculara filmin adını "Çöl Savaşçıları" olarak verdi. İnternette yayımladığı casting ilanında adını "Sam Bassiel" diye verdi. Wall Street Journal'a göre 52 yaşında İsrail-Amerikan çifte vatandaşı. Ancak filmin danışmanı Steve Klein, onun bir Kıpti Hırisyan olduğunu söyledi.
FİLM DANIŞMANI: STEVE KLEIN
"Cesur Hıristiyanlar Birliği", "Ulusal Amerikan Kıpti Meclisi" gibi aşırı sağcı ve İslâmofobik bazı hareketlere üye. California eyaletinde bulunan Kaweah kentinin evanjelik kilisesiyle yakın ilişkileri var. Bu filmin üretilmesiyle ilgili olarak yaptığı bir değerlendirmede, "Bu işe, sonunda ne olacağını bilerek girdik" dedi.
FANATİK TANITIMCI: TERRY JONES
2010 yılında "Kur'an yakma ayini düzenleyeceğim" diyerek ortalığı ayağa kaldıran Amerikalı rahip. Jones, Müslümanların Masumiyeti filmine destek verdiğini ve filmin tanıtımını da yaptığını açıkça söyledi. Amerikan Genelkurmay Başkanı, Jones'a çağrı yapıp, filmden desteğini çekmesini istedi. Jones dün bu isteği reddetti.
ARAPÇAYA ÇEVİRDİ: MORRİS SADEK
Ulusal Amerikan Kıpti Meclisi'nin Mısırlı başkanı. Filmin olay yaratan tanıtımlarının Arapça'ya çevrilmesini sağladı ve YouTube'de yayımlanan tanıtımlarına kişisel Twitter hesabından link verip, reklam yaptı. California'da yaşıyor ve kendisini "insan hakları savunucusu" olarak tanıtıyor.
Dünya, Hz. Muhammed'i aşağılayan 'Müslümanların Masumiyeti' filmiyle Libya'da Amerikalı büyükelçinin ölümüne yol açan olayları tetikleyen 'Sam Bacile' kod adlı yönetmen ve işbirlikçilerini konuşuyor.Amerikan basınına göre, ucuz film ilk kez haziranda Hollywood'da bir sinema salonunda gösterildi, pek ses getirmedi. Ancak Hz. Muhammed karşıtı rahip Terry Jones, danışman Steve Klein ve Mısırlı Kıpti Morris'in el atmasıyla İslam dünyası karıştı.
ABD'nin Bingazi Konsolosluğu'nda salı gecesi gerçekleştirilen protesto ve Libya Büyükelçisi Christopher Stevens dahil dört diplomatın öldürülmesi, iki gündür dünyanın en önemli gündem maddesi haline geldi. Hemen her ülke, Müslüman kalabalıkları öfkeyle sokağa döken "Müslümanların Masumiyeti" adlı film ve ardından yaşananlar hakkında resmi bir görüş iletti, siyasi konumuna uygun bir tavır seçti. Yaklaşan seçimler için yarışan Başkan Barack Obama ve Cumhuriyetçi aday Mitt Romney arasında tartışma yaşanmasına bile neden olan filmi yapan adamın kim olduğuysa artık biliniyor.
NAKOULA DİYE BİR ADAM
"Sam Bacile" kod adıyla filmin yapımcılığını üstlenen kişinin Nakoula Basseley Nakoula olduğu dün kesinleşti. Üstelik Nakoula'nın daha önce, sahte kimlikle dolandırıcılık yaptığı suçlamasıyla 21 ay hapis ve 790 bin dolar tazminat cezasına çarptırıldığı anlaşıldı. Nakoula dün kendisine ulaşan AP muhabirine "Ben o değilim" dediyse de adını gizli tutan bir güvenlik görevlisi, "Sam Bacile"in Nakoula olduğu konusundan şüphe duymadıklarını belirtti.
HOLLYWOOD'DA GALA YAPMIŞ
Daily Beast adlı internet sitesi, 13 dakikalık fragmanı internette yayınlanan ve teknik açıdan da kalitesiz filmin ABD'de bir sinema salonunda bile gösterildiğini ortaya çıkardı. Filmin galası, haziranda Hollywood'daki Vine Theater'da "Bin Ladin'in Masumiyeti" adıyla yapılmış. Filmin Sam Bacile kod adlı yönetmeni, yaklaşık 10 kişinin katıldığı gösterim sırasında salonda bulunmak yerine, dışarıdaki bir restoranda oturup dikkatle etrafı izledi. Ajanların orada bulunmasının nedeniyse, filmin adıydı. Ajanlara göre Bacile, "hafif aksanına rağmen Batılı" biriydi.
OYUNCULARI DA KANDIRMIŞ
Filmin oyuncu kadrosu, internete "Çöl Savaşçıları" adlı bir film için verilen ilâna itibar ederek Sam Bacile'ı bulan aktör ve aktrislerden oluşuyor. Kısacası oyuncular, İslâmofobik bir filmde değil, Antik Mısır'ı konu alan bir yapımda rol aldıklarını sandılar. O kadar ki, filmde bazı karakterlerin replikleri bile değiştirildi. Örneğin filmin bir yerinde karakterin, karşısındaki kişiye "George" diye hitap ettiği ağız okuma yöntemiyle hemen anlaşılıyor; ancak ses "Muhammed" olarak çıkıyor. Nitekim filmde rol alan ya da kamera arkası işini yürüten yaklaşık 80 kişilik ekip, dün ortaklaşa bir mektup kaleme alarak, "Kandırıldık" mesajı verdi. Mesajda, "Senaryonun sonradan korkunç bir şekilde değiştirildiğini gördüğümüzde şoke olduk. Ortaya çıkan trajediden derin bir üzüntü duyuyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Hürriyet
....
ve : 26 Eylül 2013'de
Müslüman dünyasını ayağa kaldıran filmin yapımcısı serbest
CNN'in haberine göre 56 yaşındaki Nakoula, Güney Kaliforniya yakınlarındaki bir rehabilitasyoın merkezinde kalıyordu. Ancak Nakoula geçtiğimiz yıl denetimli serbestlik koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle cezaevine gönderilmişti.
Nakoula'nın Müslümanların Masumiyeti filminin yapımcılığını ve dağıtımını üstlenerek beş yıl boyunca internet ve bilgisayar kullanmamak dahil bazı denetimli serbestlik şartlarını ihlal ettiği tespit edilmişti.
11 Eylül 2012'de ABD'nin Libya'nın Bingazı şehrindeki konsolosluğuna düzenlenen saldırıda ABD'li Büyükelçi Chris Brown ve üç Amerikalı öldürülmüştü. Libya'daki olaylar bir anda birçok Müslüman ülkeye yayılmıştı. Olayların ilk başta film karşıtı spontane protesto gösterileri sanılmış; ardından organize saldırılar olduğu anlaşılınca Obama yönetimi Amerikan kamuoyunu yanıltmakla eleştirilmişti.
...
Müslümanların Masumiyeti' filmine verdiği destekle tanınan Hollandalı film yapımcısı Eski Hollanda Sağcı Özgürlük Partisi üyesi Arnoud van Doorn
Müslümanların yapılan filmlere verdiği tepkiden etkilenip araştırma yapmaya karar vermiş. İslam'a olan düşmanlığıyla tanınan Hollandalı, Müslümanların dinine ve peygamberine olan sevgisini görünce şaşırmış ve gerçeği öğrenmek için araştırmaya başlamıştı.
Kafasında birçok soru işaretiyle geniş araştırmalara başlayan van Doorn, Hollanda'daki Müslümanlarla irtibata geçtikten bir süre sonra Müslüman olmaya karar verdi.
....
BU TİP OLAYLARIN ARKASINDA
EMPERYALİSTLER VARDIR !
ORTALIĞI BULANDIR,
KAOS YARAT VE "DEMOKRASİYİ" GETİRİYORUM DE,
KENDİ VATANDAŞLARINA BİR BAHANE ÜRET,
HERŞEY DANIŞIKLI DÖVÜŞTÜR !
HAÇLI ZİHNİYETİ YENİ DEĞİLDİR,
ASLINDA SUMERLİLERİN MEDENİYETİNİ
ÇALDIKLARI GÜNDEN BERİ VAR,
MÖ.5000 DEN BERİ DEVAM EDEN BİR SÖMÜRÜ,
YANİ DÜŞMAN "TÜRKLER" ...
PEKİ ,
RADİKAL DİNCİLERİ KİM DESTEKLİYOR?
BU RADİKALCİLER YÜZÜNDEN
DOĞU
HEP GERİ KALMAMIŞ MIDIR?
HATIRLAYIN !
BATI'YA MEDENİYET TÜRKLERDEN GİTMİŞTİR !
_________________________________