BEYAZ PERDENİN BÜYÜSÜ İLE TÜRKİYE 'DE ÇEKİLMİŞ FİLMLER /4
MEDEA |
MEDEA - ALTINPOST / 1969 /İTALYA-FRANSA-BATI ALMANYA
YÖNETMEN : PİER PAOLO PAOLİNİ
MARİA CALLAS, MASSİMO GİROTTİ, LAURENT TERZİEFF
Film ; daha küçük bir çocuk olan Jason’a Centaur’un gerçeklerden bahsedişi, öğüt verişi ile başlar. Bir nevi derstir bunlar ve Jason büyüyene dek devam eder. Bu açılış sahnesinde mekandan çok Centaur ve büyüyen Jason ön plandadır; aynı zamanda doğa ve tanrıya dair yönetmene ait düşüncelerin ilk ipuçları vardır.
KAPADOKYA / TÜRKİYE |
Colchis olarak seçilen yer Kapadokya'dır. Film, uzunca sayılabilecek bir süre , her baharda yapılan toprağa kurban sunma ritüeli ile devam eder.
Bu ritüel, Donna Rosenberg’in Dünya Mitolojisinde anaerkil toplum başlığı altında anlatılan şu törenin aynısıdır: “…….Her bahar, yeni ekinlerin tohumları ekildiğinde, çok büyük bir dini törenin parçası olarak bir önceki yılın kutsal kralı kurban edilecektir. Ana tanrıçanın rahibeleri, onun bereket güçlerine sahip olabilmek için, onun etini yiyecek ve yine bereketli olabilmeleri için tarım alanları ve çiftlik hayvanları onun kanıyla sulanacaktır. Sonra, dini bir törenle, kraliçe gelecek yıl için yeni bir kutsal kral alacaktır.”
HARRAN / TÜRKİYE |
Bu kez Iolcus (Harran) ’a gideriz. Jason, amcası Pelias’a gelir ve krallık üzerindeki hakkını, hatta kral olmayı ister. Pelias, ona ancak tüm kent krallıklar için gücün sembolü olan Altın Boynuz’u kendisine getirdiği takdirde haklarını verebileceğini söyler. Jason ve adamları (Argonotlar) Altın Boynuz’u aramaya girişirler. Bu kısımda Argonotların yaptığı saldırılar (Kapadokya), gasplar şöyle kabaca gösterilir.
Tekrar Colchis’e döneriz. Medea’nın Altın Boynuz’u kaçırmakta Jason’a yardım edişi, kaçarlarken kardeşini öldürerek parçalara ayırışı olanca doğallığıyla anlatılır. Jason, Iolcus’a döner ve Altın Boynuz’u Pelias’ın önüne atarak, güç ve iktidar bunda mıydı der ve bu tür dertleri olmadığını belli eder. Daha sonra Medea ile Corinth’e (neresi olduğunu bulamadım,sb.) yerleşirler. Aradan yıllar geçer; Medea, Jason’ın artık kendisine ilgi göstermediğini fark eder ve onun peşinden gider. Jason’ın kendisini aldattığını farkeder. Kızgınlığı hiddete dönüşür ve ardından öykü yeniden birebir canlandırılır.
Medea, çocuklarını kullanarak, kralın kızını lanetler. Kral onu ülkesinden kovar , Medea kabul etsede öcünü almadan gitmeyecektir.!
JASON |
MEKAN : KAPADOKYA , HARRAN
MÜZİK : TÜRK ,YUNAN VE ŞAMAN EZGİLERİ
İngilizce altyazı ile :
AYRICA: DONNA ROSENBERG'İN "DÜNYA MİTOLOJİSİ" KİTABINI İNDİREBİLİRSİNİZ.
(HER NE KADAR TÜRK MİTOLOJİSİ KİTAPTA OLMASADA !)
BERLİN PERGAMON MÜZESİNDE BİR MERMER MEDEA LAHTİ
MEDEA LAHTİ / PERGAMON MÜZESİ -BERLİN |
-MEDEA’NIN KRAL CREON’UN KIZINA
HEDİYELERLE GÖNDERDİĞİ ÇOCUKLARI,
JASON VE HİZMETLİ ,
AYRICA JASON’UN ELİNDE
GELİNCİK ÇİÇEKLERİ VAR,ÖLÜMÜ SİMGELER
HİZMETLİ,JASON,ÇOCUKLARI,CREON'UN KIZI |
-KRAL CREON VE KIZI
ACILAR İÇİNDE KIVRANIRKEN VE JASON BAKARKEN
JASON,CREON VE KIZI |
-MEDEA İKİ OĞLUNU ÖLDÜRÜRKEN
MEDEA VE ÇOCUKLARI |
-MEDEA’NIN EJDERHA ARABASIYLA KAÇIŞI
MEDEA ÇOCUKLARININ CESETLERİ İLE KAÇARKEN |
-JASON İKİ BOĞAYI KONTROL EDERKEN
JASON İKİ BOĞAYI KONTROL EDERKEN |
-JASON VE SAKALLI BİR ASKERİ
LAHİTİN YANLARI |
***
Yunan Mitolojisinin Trajik Figürü Medea
Sanatta günümüze kadar güncelliğini yitirmeyen Medea, Yunan mitolojisinin sıradışı bir kadın karakteri olarak ilk İÖ 5.yy eskiçağ tragedyalarının birinde, Euripides’in eserinde görünür. Bu tiyatro oyununda canlanan figür bir taraftan doğaüstü güçlere sahip bir büyücü diğer taraftan ürkütücü kaderiyle yalnız başına kalmış bir yabancıdır. İÖ 1.yy sonu ve İS 1. yy başlarında ise iki eskiçağ yazarı, ozan Ovidius ve filozof, devlet adamı ve yazar Seneca tragedyalarında Medea’yı anlatmışlardır.
Argonatlarla birlikte Medea’nın mitosu oldukça uzun ve bazı kısımlarında farklı versiyonlar gösterse de temel öykü şöyledir: Medea Karadeniz’in doğusunda, Kolkhis ülkesinde (bugünkü Gürcistan) doğup büyüyen bir kral kızıdır. Kaderini belirleyecek olayların dizisi burda başlar. Yunanistan’dan kalkıp, Kral Aietes’in koruması altındaki ‘Altın Post’un peşine düşen Argonatlardan Iason’a yardım ederek babasına karşı gelir. Hazineyi koruyan yılanı büyüleyip öldüren Medea’a bundan sonra Iason’a her işinde yardım edecektir. Aphrodite yüzünden aşktan gözü hiçbir şeyi görmeyen prenses sanki Iason’un maceralarında önündeki engelleri kaldırmak için Aphrodite’nin planının bir parçası oluvermiştir. Amaçlarına ulaşır ulaşmaz çift Argonatlarla birlikte olasılıkla yanlarına Medea’nın kardeşi Apsyrtos’u da rehin alarak kaçarlar. Yolda peşlerine düşen kral Aietes’i durudurmak için Medea kardeşini parçalara ayırıp denize atar.
Argos gemisiyle devam eden kaçışta sonunda Iason’un ülkesi Iolkos’a ulaşırlar. Burada Medea kocasının rakibi Kral Pelias’ın kızını kandırarak babasını gençleştirme vaadiyle bir kazana parçalar halinde koyar. Fakat büyülü sözleri bilerek kullanmaz. Kralın kızını baba katili yaparak Pelias’ı tekrar canlandırmadan Iolkos ülkesini terkederler. Bundan sonraki durakları Medea’nın artık kaybeden taraf olduğu için Korinthos olacaktır. Euripides mitosu bu bölümünden itibaren ele alır.
Çift Korinthos’ta on yıl yaşar. Ülkesinden uzakta Medea’nın Iason’dan birçok çocuğu olur. Iason, Korinthos Kralı Kreon’a yakınlaşmak için ve Medea’ya da artık ihtiyacı kalmadığını düşünerekten kralın kızı Kreusa (diğer ismiyle Glauke) ile evlenmeyi planlar. Terkedilen Medea şifa gücünü bitkilerden ilaçlar yapmak yerine bu kez bir zehir için kullanır. Öç alma duygusuyla yanıp tutuşarak ölümcül zehirle hazırladığı elbiseyi kendi çocukları aracılığıyla yeni geline düğün hediyesi olarak verdirtir. Kreusa’nın bedeni zehirli elbisenin altında yanarak can verir, babası da kızına yardım ederken ölür. Çocukları ya Korinthliler tarafından ya da Euripides’in anlatısındaki gibi Medea’nın kendisi tarafından öldürülür. İhanet ve terkedilmişlik içinde Medea Iason’un hayatını mahvederek öcünü almıştır.
Medea tekrar kaçak durumuna düşer. Büyük babası Helios’un ona gönderdiği kanatlı ejderhaların çektiği büyülü bir arabayla Korinthos’u terkeder. Mitosun bundan sonraki kısmında Medea Atina Kralı Aigeus’a sığınır. Çocuksuz kralla evlenerek ona Medos isminde bir oğlan verir. Böylece hikâye başladığı yere geri döner. Kolkhis Prensesi, yıllarca süren bir yerden bir yere sürüklenmelerden sonra ülkesine yerleşir ve oğlu Medos tahta çıkarak kral olur.
Eskiçağ sanatında Medea mitosunu gösteren sahneler daha çok vazo resimlerinde ve lahit kabartmalarında karşımıza çıkar. Klasik dönem vazolarından bir Hydria üzerinde Medea karşısındaki bir erkek figürün eşliğinde altında ateş yanan üçayaklı kazan içerisindeki bir koçu gençleştirken betimlenir. Başka vazo sahnelerinde benzer akt tekrarlanır: kazanın içinden çıkan genç insan figürleri gibi. Kırmızı figürlü bir krater üzerinde ise Medea Helios’un ejderha arabasıyla kaçarken betimlenmiştir. Sahnenin altında bir köşede çocukların cesetleri başında yas tutan dadı, diğer köşede Iason yukarı doğru karısına bakarken canlandırılmıştır.
Roma sanatında Antoniuslar zamanına tarihlenen ünlü ‘Basel Lahti’ belki de Medea ikonografisinin anlatan en güzel kabartmalı eserdir. Uzun ön yüzde sahnenin sol tarafında olayın öncesi anlatılır; kenarda Iason klasik Yunan heykelleri pozunda dururken, onun önünde çocukları yeni geline zehirli elbiseyi getirirken canlandırılmıştır. Devamında gelin tahtında oturan Kreusa kendisini bekleyen ölümden habersiz görülmektedir. Sahnenin ortasında, yani merkezinde Kral Kreon başını tutarak, vücudundan alevler çıkan kızı Kreusa’ya doğru atılır. Hemen yan tarafta Medea kanatlı yılan gövdeli bir yaratığın çektiği arabaya ayağını atmış, dadının çaresiz bakışları altında bir omuzunda çocuklarından birinin ölü bedeniyle arkasına dönüp sebep olduğu dramatik olaya bakmaktadır. Benzer komposizyon kurgusunu Berlin Pergamon Museum’da bulunan ve İS 2. yy ortalarına tarihlenen başka bir mermer lahitte görmek mümkündür.
Medea mitosu sahne sanatlarından opera için 17. yüzyıldan beri malzeme oluştururken, resimde daha çok 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra Fransa’da ortaya çıkan Sembolizm sanat akımında Gustav Moreau, Frederik Sandys veya John William Waterhouse gibi birçok ressama konu olmuştur. Literatürde ise 14.yy. dan günümüze kadar Medea motifini işleyen uzun bir yazar listesi karşımıza çıkar. Çağımızın Avrupa edebiyatı için eski Doğu Almanya’nın tanınmış yazarlarından Christa Wolf en iyi örneklerden birini oluştur. Wolf bu mitolojik karakteri ataerkil kuralları da sorgulayarak toplumsal kritik gözüyle işler. Burada Medea ne kardeşini ne de çocuklarını öldürür. Fakat Korinth Kralı sarayındaki bu barbar prensesin kadınlar arası dayanışmayı örgütlemesinden korkarak kente asılsız haberler yayar. Korinth halkı onu suçlayarak sürgüne gönderir. Wolf, toplumun Medea’ya yüklediği veya dayattığı rollerden sıyrılıp başka bakış açısından yeni bir hikâyeyi sorgulamayı dener.
Homeros’un ünlü destanı Odysseia’da rastladığımız teyzesi Kirke gibi büyücü olan Medea erkekleri gençleştirebilmesi yanında aynı zamanda bitkilerden ilaçlar yapabildiği için bir şifacıdır. Hem büyücü hem de bağımsız bir kadın olarak Medea, Kirke gibi isole bir adada yaşamak yerine yaşamın içerisinde olmayı seçmiştir. Âşık olur, babasına ve ülkesine ihanet eder, evlenir ve anne olur. Zayıf karakterli Iason tarafından kullanılır. İlk aşkı kocasına her işinde yardım eder. Ancak ihanete uğrar. Bütün bunların ardından ülkesinden uzakta, sığıntı ve dışlanan durumuna düştüğü Korinth’te Iason’un sırt çevirmesi Medea’ya kıskançlık, öç ve cinnet duygularını yükler. Bunlar yetmezmiş gibi, tragedyada cinnet geçiren anne rolü de eklenerek kendi çocuklarının katili olur. Acaba Euripides Medea’yı evlat katili yaparak eserinin sahnede daha sarsıcı olmasını mı istemiştir? Hem Yunan mitolojisi hem de antik yazarlar yabancı kökenli Medea’ya barbar sıfatıyla (Amazon kraliçesi Penthesileia gibi) bunca acımasızlığı bir solukta yakıştırmış olmalılar. Bununla beraber Euripides Medea’yı insani özellikleriyle ön plana çıkarak iç dünyasına psikolojik bir açıdan bakmamıza da izin verir. Çocuklarını öldürmeye karar verirken yer yer iç hesaplaşmalarına şahit oluruz.
Hayal kırıklığı içinde terkedilmiş Medea aynı zamanda vatansız (heimatlos) kalır. Onun trajik kaderinde sürgün sadece kısa süreli bir çözümdür. Iolkos’dan başlayan ve Atina’da biten kaçışlarında onu sığıntılık, dışlanmışlık ve yabancılık takip eder. Doğaüstü güçlerine rağmen (Troia’nın kâhin Prensesi Kassandra gibi) yaşamında mutluluğu garantilemek mümkün olmamıştır. Güzellik, yetenek, zenginlik ve statü (kral kızı ve tanrısal soy) Medea’ya mutluluğu sunmaya yetmemiştir.
Medea’nın mitosu içindeki birçok motif bugün kadınların yaşamına ayna tutmaktadır. Kolkhis Prensesi, erkeklerin ön planda olduğu kahramanlık çağında var olmuştur. Erkeklerin de kusurları çoktu, ancak bu onların insani yanlarının doğal parçasıydı ve kahraman olmalarına engel değildi. Ne de olsa zaman, erkeklerin kahramanlıklarının yüceltildiği bir zamandı. Her ne kadar ataerkil Yunan toplumunda kadının statüsü yanında bir ’Kadın kahraman (Heroine)’’ tanımlanması pek kullanılmasa da, Medea mitolojide az sayıdaki dişi kahramanların öyküleri içinde hemcinslerinin bağımsızlığını canlandırır.
(alıntıdır.)
EURİPİDES |
NOT: Euripides' 490/480 ve 407/6 M.Ö. arasında Atina'da yaşadı. Üç Atinalı tragediyalıların en sonuncusudur (diğer ikisi Aiskhylos ve Sofokles) ve çalışmalarının 18'i bugüne kadar gelmiştir . Medea ilk kez M.Ö. 431 yılında sahnelenmiştir.
BATUMİ / GÜRCİSTAN ‘DA MEDEA’NIN ELİNDE ALTINPOST İLE
MEDEA / GÜRCİSTAN |
İYİ SEYİRLER
SB.