Translate

12 Ekim 2012 Cuma

Beynimizi Kimler ve Nasıl Yönetiyorlar (Küresel Güçlerin Psikolojik Savaş Yöntemleri)




  




Türkiye'nin, dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yapılandırmaya çalışan küresel güçlerin doğrudan hedefi olduğunu ve çok yönlü psikolojik savaş tehdidi ile karşı karşıya bulunduğunu biliyor musunuz? 

-MGK Toplumla İlişkiler Başkanlığı, 21 yıl boyunca ne tür iç psikolojik harekatlar yaptı? 


-Psikolojik harekat olarak kene, kuş gribi ve Metal Fırtına ve Kurtlar Vadisi ne anlam taşıyor?


- Halen 24 ülkenin planlı psikolojik savaş tehdidi altındaki Türkiye'nin bu saldırıları karşılayacak teşkilatının bulunmadığını ve küresel psikolojik tehditlere karşı toplumumuzun tamamen savunmasız olduğunu biliyor musunuz? 


- Başdöndüren hızla gelişen kitle iletişim teknolojilerini kullanan küresel psikolojik savaş uzmanlarının beyninizi 24 saat kontrol altında tuttuğunu biliyor musunuz? 


- Küresel odakların televizyon, bilgisayar, sinema ve basın vasıtasıyla evinizin en mahrem noktalarına kadar ulaşıp fikir ve düşüncelerinizi yönlendirdiğini ve sizi her istenileni yapacak birer robot haline dönüştürdüklerini biliyor musunuz? 


- Günümüzde küresel güçlerin kendi tank, top ve askerlerini kullanmadan ülkemiz üzerindeki milli çıkarlarını sizi kullanarak kolaylıkla elde ettiklerini biliyor musunuz? 


- Anadoluda bin yıldır birarada yaşayarak et-tırnak misali kaynaşmış milletimizin birbiri ile çatışmasının ve dökülen kardeş kanlarının arkasında küresel psikolojik savaş güçlerinin bulunduğunu biliyor musunuz? 


- Küresel güçlerin Türk halkı üzerinde uyguladıkları psikolojik savaş yöntemlerini ve kullandıkları teknikleri biliyor musunuz? 


- Psikolojik savaş tehditlerine karşı koymanın aslında çok kolay olduğunu, bunun en güzel örneğini milli mücadelede Atatürk'ün verdiğini, istenildiği takdirde halkımız bilgili ve bilinçli kılınarak bütün saldırılara karşı koyabileceğimizi biliyor musunuz? 


Ve siz; sahip olduğu milli güç potansiyeli dolayısıyla oyun kurucu ve yönlendirici dünya devleti konumunda bulunan Türkiye'nin, kendi içinde kurgulanan ve çevresinde oynanan oyunlarda bugün sadece seyirci durumunda bulunduğunun ve küresel merkezlerden aldığı ödevleri yerine getirmekten başka bir işlevi olmadığının farkında mısınız? 


Eğer bütün bu gelişmelerin farkında iseniz, kafanızda oluşan neden ve nasıl sorularının cevabını psikolojik harekat uzmanı Dr.Tahir Tamer Kumkale'nin hazırladığı "Beynimizi kimler ve nasıl Yönetiyorlar" kitabında bulacaksınız. Basım tarihi 2006 !



...





Tarihten süzülüp gelen Türk seciye ve ahlakının yaşatılarak gelecek nesillere aktarılmasında çok önemli bir müracaat kitabı olabilecek bir kitap; Dr.Tahir Kumkale'nin ustalık eseri olarak değerlendirebilinir. Birçok kitabın yazarı olan, değerli asker ve fikir adamı olan Kumkale alışılmış ve sık rastlanan diğer "Toplum Mühendisleri"nden farklı olarak, konulara akademik gözlükle tarafsız bakabilecek bilgi ve tecrübededir. Bu bakımdan da çalışmanın muhtevası ilgililerce ayrıca dikkatele incelenmelidir.

Günümüz dünyasındaki mücadeleler istisnaları da olsa; sıcak savaş konseptinden uzaklaşma eğilimi sergilenmektedir. Artık ülke ve toplumlara fiziki zararlar vermek yerine daha ziyade zihni (mental) zararlar hedeflenmektedir. Rakip fert ve toplumların inanç sistemleri, duygu ve düşünceleri hedef alınarak, milli güç ve mücadele azimleri törpülenerek tahrip edilmektedir.


Dünya ve bölge güçleri hedef ve çıkarlarını gerçekleştirebilmek maksadıyla artık riski sıfır, başarı ihtimali yüksek ve maliyeti düşük olan savaşlara yönelmektedir.

Sadece bir tek "karikatür" örneği bile bu mücadele tarzının ne ölçüde başarılı olabileceğinin bir göstergesidir. Fransa'da yayımlanan bir karikatür;bütün İslam Dünyasını ayağa kaldırırken, totaliter bir yapı sergileyen İran'da yayımlanan diğer bir karikatür de bu ülkenin sosyal yapısı ve istikrarını altüst etmeye yeterli olmuştur.

Yaygın ve özgün örneklerini bu çalışmada göreceğiniz psikolojik savaş uygulamaları, artık senenin 365 günü ve günün 24 saati en mahrem özel alanlarımıza kadar sızmıştır.


Hepimizi ciddi bir tehdit altında bırakan bu mücadelede "beynimize" sahip olabilmek için; yeterli ve doğru bilgilerle donanmış, sadece maddeyi değil, beraberinde milli şuuru da özümsemiş nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz.

Aksi halde eski de olsa gelişen teknoloji ile sınırsız güce ulaşan psikolojik savaş ve onun en güçlü silahı oalrak bilinen propagandanın hedefi ve mağduru olmaktan kurtulamayız.



Dr. Veysel GANİ



*(Eylül 2012 de sosyal paylaşıma düşen ve İslamı karalayan film gibi -SB) 





...




ATATÜRK DİYOR Kİ ;





Aciz ve korkak insanlar, herhangi bir felaket karşısında milletin hareketsiz kalmasına ve çekingen bir hale gelmesine yol açarlar. Beceriksizlik ve tereddütte o kadar ileri giderler ki, adeta kendi kendilerini küçük görürler. Derler ki, biz adam değiliz ve olamayız ! 

Kendi kendimize adam olmamıza imkan yoktur. Biz kayıtsız ve şartsız, mevcudiyetimizi bir yabancıya bırakalım. Balkan muharebesinden sonra milletin, bilhassa ordunun başında bulunanlar da başka tarzda ve fakat aynı zihniyeti takip etmişlerdir.

Türkiye'yi böyle yanlış yollarda batma ve yok olma vadisine sevk edenlerin elinden kurtarmak lazımdır.

Bunun için bulunmuş bir hakikat vardır, ona uyacağız. 

O hakikat şudur;

Türkiye'nin düşünen kafalarını büsbütün yeni bir imanla donatmak. Bütün millete taze bir maneviyat vermek...



NUTUK s.637




Şurada acıklı bir hakikat olmak üzere arz edeyim ki, memleketimizde külliyetli ecnebi parası ile birçok propagandalar cereyan ediyor. Bundaki gaye pek aşikardır ki, milli hareketi neticesiz bırakmak, milli emelleri felce uğratmak, Yunan, Ermeni emellerini ve vatanın bazı mühim parçalarını işgal gayelerini kolaylaştırmaktadır.

Bununla beraber her devirde, her memlekette ve her zaman zuhur ettiği gibi bizde de kalp ve asabı zayııf, kavrayışsız insanlarla beraber vatansız ve aynı zamanda refah ve şahsi menfaatini vatan ve milletin zararında arayan adi kimseler de vardır.

Şark işlerini çevirmede ve zayıf noktaları arayıp bulmakta pek usta olan düşmanlarımız, memleketimizde bunu adeta bir teşkilat haline getirmişlerdir. Fakat mukaddesatını kurtarma gayesiyle çırpınan bütün millet, işbu azim ve mücadele yolunda her türlü güçlükleri muhakkak ve mutlaka kırıp süpürecektir.



NUTUK s.930






ATATÜRK DİYOR Kİ;





İnsanları mesut edeceğim diye onları birbirine boğazlatmak insanlıktan uzak ve son derece üzülünecek bir sistemdir. İnsanları mesut edecek yegane vasıta, onları birbirlerine yaklaştırarak, onlara birbirlerini sevdirerek, karşılıklı maddi ve manevi ihtiyaçlarını temine yaraya hareket ve enerjidir.
1931




Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında ulusal birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve kabiliyetlerinin olgunluğudur. Millet varlığını ve yurt bütünlüğünü korumak için bütün yurttaşların canını ve her şeyini derhal ortaya koymaya karar vermiş olmak, bir milletin en yenilmez silahı ve koruma vasıtasıdır. Bu sebeple, Türk milletinin idaresinde ve korunmasında milli birlik,milli şuur ve milli kültür en yüksekte tuttuğumuz idealdir.
1935




Kendilerine bir milletin talihi bırakılan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin hakiki ve elde edilmesi mümkün menfaatleri yolunda kullanmakla görevli olduklarını bir an hatırlarından çıkartmamalıdırlar.

Bu adamlar düşünmelidirler ki, bir memleketi zapt ve işgal etmek o memleketin sahiplerine hakim olmak için kafi değildir.

Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça, o millete hakim olmanın imkanı yoktur.

Halbuki asırların getirdiği bir milli ruha, hiçbir kuvvet mukavemet edemez.

Mahkum olmak istemeyen bir milleti, esareti altında tutmaya gücü yetecek kadar kuvvetli müstebitler artık dünya yüzünde kalmamıştır.



NUTUK s.81






"ASLA TESLİM OLMAYACAĞIM,


HER NE OLURSA OLSUN MÜCADELEYE DEVAM


EDECEĞİM"





FELSEFESİNİ YAŞAM SLOGANI OLARAK KABUL EDECEĞİZ.



T.TAHİR KUMKALE




...





SB.