Translate

12 Ekim 2012 Cuma

YENİ DÜNYA DÜZENİ - 3




Ahtapotun Ana kolları!




Türkiye’de Adli Yıl Açılış Töreni, Ankara’nın en lüks beş yıldızlı otellerinden biri olan JW Marriott Otel’de yapıldı.  Yani Mormonların Oteli’nde.. Üstelik bu törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de katıldı. 


Mormon otelinde adli yıl açılış töreni


Türkiye’de ordu, kısa bir zaman önce, 28 Şubat sürecinde tarikat önderlerine yemek verdiği için Başbakan Necmettin Erbakan’ı “postmodern bir darbe” ile istifa etmeye zorlamıştı.. 2012 Eylül ayında ise Adli Yıl’ın açılış töreni bir Hristiyan Tarikatı’nın sahibi oduğu otelde yapılabildi. Üstelik yüksek yargı organlarının mensupları ile birlikte Genelkurmay Başkanı da bunda bir sakınca görmedi..

Geçtiğimiz haftalar içinde Mormon tarikatı, dünyünon gündemine geldi. Çünkü Mormonlar, ABD’deki Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Romney’i desteklediklerini ilan etti. Zira Romney de bir Mormon.. ABD’de kimin başkan olacağı elbette bütün dünya için önemli ama Baba Bush ve oğul Bush ile birlikte Yeni Muhafazakarlar denilen Neo-Con’lar, başka bir tanımlama ile Hıristiyan Siyonistler tarafından yönetilen Cumhuriyetçilerin şimdi Mormonların liderliğini benimsemesi, son zamanlarda bütünüyle bu ülkenin Büyük Orta Doğu ve Arap Baharı gibi projelerinin taşeronluğunu yapan Türkiye için daha da önemli.. Üstelik Mormonların önde gelen şahsiyetlerinden biri olan Marriott Otelleri sahibi J. Willard Marriott, Michigan’da bir kilisede Romney lehine konuşma yaptı. Romney ve Marriott aileleri uzun zamandan beri çok yakınlar. Öyle ki şimdiki aday, Willard Mitt Romney’in adı da Mormonların lideri J. Willard Marriott’tan geliyor. Romney’in babası eski Michigan Valisi George Romney, yakın dostu J. Willard Marriott’ın adını oğluna vermiş.. 

Türkiye’de ise Adli Yıl Açılış Töreni, Ankara’nın en lüks beş yıldızlı otellerinden biri olan JW Marriott Otel’de yapıldı. Yani Mormonların Oteli’nde.. Üstelik bu törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel de katıldı. Türkiye’de ordu, kısa bir zaman önce, 28 Şubat sürecinde tarikat önderlerine yemek verdiği için Başbakan Necmettin Erbakan’ı “postmodern bir darbe” ile istifa etmeye zorlamıştı.. 2012 Eylül ayında ise Adli Yıl’ın açılış töreni bir Hristiyan Tarikatı’nın kontrolündeki otelde yapılabildi. Üstelik yüksek yargı organlarının mensupları ile birlikte Genelkurmay Başkanı da bunda bir sakınca görmedi.. 

Romney’in umudu kutsal iç çamaşırında!

CNN televizyonunda siyasi programlar yapan Rachel Streitfeld, kurumun İnternet sitesi için Boston’dan bir analiz yazısı yazdı. Yazıda, New Hampshire’de Mormonların Kilisesi Wolfeboro’da yapılan toplantıda Marriott otelleri zinciri başkanı, Marriott Jr’ın, Cumhuriyetçilerin başkan adayı Mitt Romney’e tam destek verdiği bildirildi. Toplantıya Mitt Romney, eşi ile birlikte katıldı. Rachel Streitfeld, siyasi analistlerin, Cumhuriyetçilerin liderinin Mormonlardan olmasının bazı Evangelik seçmenleri, partiden uzaklaştırabileceği üzerinde durduğunu belirtti. Rachel Streitfeld, Cumhuriyetçilerin kongresi sırasında açıklanan kampanya ile Mormonizmin kucaklandığını, kilisedeki toplantıda da kilise yetkilileri ve cemaatin Romney’e övgüler yağdırdığını, Romney’in de konuşmasında “Mormon” kelimesini kullandığını ifade etti.
Marriot ise Romney’e destek dışında kutsal çamaşırları müminlere giydirmekten söz etti ve Mormon geleneklerinden biri hakkında konuştu. Mike Wallace adlı bir Mormon, 1990 yılında bir tekne kazası geçirmiş.. ÇBS kanalına olayı anlatırken çıkan yangında polyester pantolonunun beline kadar yandığını ama alttaki çamaşırlarında en küçük bir yanma izi olmadığını, bu kutsal çamaşırların hayatını kurtardığını söylemiş.. Marriot, bu örneği vererek Romney’in başkanlığı ile bütün Amerikan halkına kutsal çamaşırları giydirmiş olacaklarını ifade etti. 




Bush’un tarikatı: Hıristiyan Siyonistler

Mormonları ele almışken Hıristiyan Siyonistler’i, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 2003 yılı Şubat ayında, bizzat bana anlattığı şekilde hatırlayalım. 

-ABD Başkanı Bush yanlış bir tarikatın mensubu olduğu için, o tarikatın etkisiyle bir takım dogmatik fikirlerle, gözünü yummuş, ağzını açmış, aklıyla hareket etmiyor, hissiyle hareket ediyor ve dünyayı felakete sürüklüyor. Genç Hiristiyanlar, Yeni Hıristiyanlar mezhebi... Bu tarikat 100 seneye yakın bir zamandan beridir, Amerika’da faaliyette bulunuyor. Ve şu anda 40 milyon mensubu var, 40 bin tane papaz bunun için çalışıyor. 7 tane ilahiyat fakültesi, 50 tane televizyonu var... Yoğun bir çalışmayla, Amerika’da insanları belli bir inanca getiriyorlar. Bu inancın temelinde İsrail ile işbirliği yatıyor. Bunları asıl yürüten İsraillilerdir. Çünkü Amerika, İsrail’e istediği parayı vermiyor. Ama “İyi bir Hiristiyan olmak için kiliseme para ver” derseniz veriyor. Nitekim aralarına karışan Amerikalı bir yazar, bunu kitap haline getirdi. O kitabı okuduğu zaman insan gerçekleri görüyor. 


Tanrıyı Kadere Zorlamak 


“Tanrıyı Kadere Zorlamak” kitabın adı... Yani onun manası şu, Hıristiyanlar, İsa Aleyhisselam tekrar yeryüzüne gelecek diye bekliyor. Siyonistler ise başka bir Mesih bekliyor. Sırf Hıristiyanları kendi maksatlarına yönelik kullanabilmek için, “Bizim beklediğimiz de aynı, İsa Aleyhisselamdır” diyorlar. Takıyye yapıyorlar. “Ancak bizim dinimize göre, bunun yeryüzüne gelmesi için ön şartların yerine gelmesi lazım. Bu ön şartlar bildirilmiş. Bunun için İsrail kurulacak” diyorlar... Bu tabii asırlardan biri söyedikleri bir sözdür. “Ve Arz-ı Mevud’a sahip olacağız. Süleyman Mabedi’ni yeniden yapacağız. Cenab-ı Hakk’ın asıl kulları biziz. Diğer kullar bize köle olarak yaratılmıştır” diyorlar. Bu inancı yürütmek için ellerinden gelen her gayreti sarfederken, Hıristiyanları kendi yanlarına çekmek maksadıyla “İsa peygamberin dünyaya gelmesi için, İsrail devletini kurmamıza ve Süleyman Mabedi’nin yeniden kurmamızda bize yardım etmelisiniz” diyorlar... 

Çünkü, 500 sene evvel İspanya’da, büyük bir hahamlar toplantısı yapıldı. “İsa Aleyhisselam’ın, (daha doğrusu onların söylediği Mesih’in), yeryüzüne gelmesi, Cenab-ı Hakk’ın takdirine mi bağlıdır, yoksa kullar olarak bizim bazı olayları hızlandırmamızla bu olay çabuklaşır mı?” sorusunu ortaya attılar. Bu mülakat yapıldıktan sonra “Bu bizim elimizdedir” kanaatine gelmişlerdir. “Biz ne kadar çabuk İsrail’de toplanırsak, ne kadar çabuk Süleyman Mabedi’ni yaparsak, kurtarıcımız o kadar çabuk yeryüzüne gelecekitr. Öyleyse bunları bir an evvel gerçekleştirelim” dediler. Bu Amerikalı yazar da kitabın adını bunun için, “Tanrıyı Kadere Zorlamak” koydu. Kader Cenab-ı Hakkın takdiridir. Cenab-ı Hakkın kaderini zorlamak! Yani “Biz bunları yaparsak kader de buna göre öne gelir. Bir an evvel gerçekleşir” inancını yaydıklarından dolayıdır, kitaba bu adı vermiş bulunuyor. Bütün bunlardan maksat, Amerikalılar’ın, kendi kiliselerine yardım etmesini sağlamak, onlar “kendi kiliseme yardım ediyorum” diye düşünürken, o hanım yazarın ifade ettiği gibi asıl maksat İsrail’e mali imkan temin etmektir. Faaliyetler yoğun bir şekilde sürdürülüyor. Geniş propagandalarla asırlardır çalışıyorlar. 

Bush ve babası, Clinton bunların hepsi bu mezhebin mensuplarıdır. Clinton “Ben Amerika için askerlik yapmadım, çünkü filanca derneğin üyesiydim, bizim derneğimiz savaş istemiyor. Ama İsrail için silah alır cepheye gider savaşırım” diyor. Bunu “Ben iyi bir Yahudiyim” diye söylemiyor. “Ben iyi bir Hıristiyanım” diye söylüyor. Yani “İsa Aleyhisselamın bir an önce yeryüzüne inmesi için, bütün bunları canımla, başımla yapmaya hazırım” düşüncesiyle söylüyor. Çünkü bu mezhep bunları böyle yetiştirmiş. 

Bu tamamen dogmatik bir hareket. Bir tarikatın inancı bu... Kullandığı kelimeler de öyle. Bush, “Adalet savaşı yapıyorum” diyor. “Ben görevlendirildim” diyor. 








ARSLAN BULUT 14.09.2012








YENİ DÜNYA DÜZENİ - 4
Ahtapotun ana kolları!


Mormonluğu genç vaizler sürüklüyor!


“Akıcı konuşması ile dikkat çeken, uzun boylu, yakışıklı ve şık giyimli Osteen, 30 bin dinleyici önünde irticalen konuşuyordu. Kendinden geçmiş 30 bin kişinin bazıları gözyaşları içerisinde dinliyordu anlatılanları..” 

“Amerika’da cemaatlerin eğitim alanında da önemli bir yeri ve etkinliği var. 100 bine yakın devlet okuluna karşılık faaliyet gösteren 33 bin özel okulun yüzde 80’i resmen cemaatler tarafından işletiliyor.” 

Mormonluk veya Mormonizm, Joseph Smith, Jr. tarafından 1830’da başlatıldı. Joseph’in eşi Emma Smith tarafından kurulan “Tekrardan Düzenlenmiş İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi” ne ve Mormon Kitabı’na dayanır. Mormonizmin kurucusu Joseph Smith Jr.’nun ilk takipçilerine Mormon denilmiş ve onların inancı Mormonluk olarak adlandırılmıştır. Başlangıçta hakaret için kullanılan kelime sonradan tarikatın veya bu yeni dinin adı haline gelmiştir. 

Mormonların Türkçe yayınlarına göre, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi İstanbul Derneği 19 Ekim 2011’de kurulmuştur. Duyurularda “Bizi ziyaret etmek istiyorsanız, Pazar günleri saat 13.00’te Rab’bin Sofrası toplantımıza katılabilirsiniz” denilmektedir. Mormon Kitabı’nın Joseph Smith tarafından altın levhalardan tercüme edildiği iddia edilir .

Mormon Kitabı MÖ 600 - MS 400 yılları arasında yaşayan Nefililer ve Lamanlılar adlı iki halkın başından geçenleri, onların arasındaki peygamberlerin kayıtlarını ve kehanetlerini içerir. Birçok Hıristiyan, bu kitabın Yeni Ahit’e ekleme olduğunu düşünüp kitabı kabul etmez. Joseph Smith’in anlattıklarına göre Moroni adlı bir melek ona bu levhaların nerede olduğunu göstermiştir. Mormon Kitabı’na inanan Mormonlar Amerika’nın doğusundan batısına göç ederek Utah eyaletini kurmuşlardır. Zaman gazetesinden Emrah Ülker’in 26 Nisan 2009 tarihinde yayınlanan incelemesine göre Mormonlar, Amerikalıları, gerek binlerce kişinin katıldığı toplantılarda gerekse aynı anda birçok televizyon programında irticalen konuşan cerbezeli vaizler vasıtasıyla etkilemeye çalışıyor. Bu toplantılardan birini anlatarak söze başlayan Ülker şöyle diyor: 

* “Akıcı konuşması ile dikkat çeken, uzun boylu, yakışıklı ve şık giyimli Osteen, 30 bin dinleyici önünde irticalen konuşuyordu. Kendinden geçmiş 30 bin kişinin bazıları gözyaşları içerisinde dinliyordu anlatılanları. 

* Amerika’nın en önemli tele-vaizlerinden olan rahip Osteen, vaazlarında insanları doğru yola çağırması ile biliniyor. Babasının kurduğu cemaatin şimdiki lideri olan Osteen, her hafta sonu binlerce müntesibinin önünde heyecanlı vaazlar veriyor. Houston’daki 16 bin kişilik spor salonunu, aynı anda 30 bin kişinin ibadet edebileceği bir kiliseye çevirerek dikkatleri topladı. Televizyondan canlı yayınlanan haftalık vaazlarını izleyenlerin sayısı 7 milyona ulaşınca yayınevlerinin de ilgisini çekti. Çıkardığı kitap 2005 yılının en çok satanları arasına girdi. 

* Çoğunlukla dindar insanlardan oluşan, Osteen gibi vaizlerin konuşmalarını dinleyen bir halk Amerikan halkı. Halkın yüzde 80’inden fazlası bir ibadethaneye -kiliseye veya camiye, havraya- üye olduğunu, başka bir deyişle bir cemaate mensubiyetini beyan ediyor. Cemaat üyeliği ve bağlılığını açıklamak, hatta onun yolunda koşturmak da toplumda saygı gören bir davranış. 


ABD’nin imam-hatipleri 


* Amerika’da cemaatlerin eğitim alanında da önemli bir yeri ve etkinliği var. 100 bine yakın devlet okuluna karşılık faaliyet gösteren 33 bin özel okulun yüzde 80’i resmen cemaatler tarafından işletiliyor. Devlet okullarının seküler yapısına karşılık, özel okullar -bir benzetme yaparsak- Türkiye’deki imam-hatipleri andırıyor. Bu okulların müfredatında fen ve sosyal bilimlerin yanında din dersleri de bulunuyor. 23 bin cemaat okulunun 7500’ünü Katolikler, kalanını da onlarca değişik cemaat işletiyor. Hepsi paralı eğitim veren bu cemaat okullarından mezun olan öğrenciler, istedikleri üniversitenin istedikleri bölümüne -elbette puanları yeterse- devam edebiliyor. 

* Sayısı 4100’ü aşan yükseköğrenim kurumlarının içinde özel üniversitelerin oranı yüzde 70’ler civarında. Aralarında 200 yıllık tarihi olan özel üniversitelerin önemli bir kısmını ise cemaatler işletiyor. İsimlerini tüm dünyadan insanların bildiği çok prestijli bu üniversitelerin mütevelli heyetlerinde kiliselerin papazları da bulunuyor, o cemaate mensup işadamları da... 

* Onlarca farklı cemaatin binlerce eğitim kurumu yanında, gazeteleri, televizyonları, radyoları ve yayınevleri de var. Faaliyetleri finanse etmek için birtakım ticari işler de yürütüyorlar. Dini bir cemaat tarafından işletilen bir apartmanda oturmak, bazıları için tercih edilen bir durum olurken, dini bir cemaatin işlettiği markette alışveriş yapmak, kandırılmayacağını düşünen vatandaş için cazibe noktası da olabiliyor. 


Mormonluğun kurucusu Joseph Smith peygamber sayılıyor!


1805’de, Illinois’e bağlı Carthage’de doğan Joseph Smith, Jr. 25 yaşında Mormonluk adıyla bilinen Latter Day Saint hareketini kurdu. İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin ilk başkanıdır. 1844’te öldü. Joseph Smith, Jr. Tanrı ve İsa’yı görüp onlarla konuştuğunu, Tanrı’nın ona yeni bir mezhep kurması gerektiğini söylediğini iddia etmiştir. Kendi anlatımına göre bir gece bir melek onu ziyaret etmiş ve kutsal kitabın yerini ve urim ve tumim taşları ile nasıl tercüme edeceğini anlatmıştır. Mormonlara göre o bir peygamberdir. “Bir peygamber olarak Joseph Smith” diye söze başlarlar.



“Bir şeytana tapan, aday olsa seçer misiniz?” 


Rachel Streitfeld’in CNN’deki yazısının hemen altında yer alan okur mektuplarında şöyle deniliyor: “Bir dine göre ’sihirli iç çamaşırı’ndan bahsediyoruz! İnanamıyorum. Mormonizm, Evanjeliklerin inançlarına aykırı.. Bir şeytana tapan, aday olsa seçer misiniz? Veya bir ateist..”  “Onun kültleri kimin umurunda! O korkunç adamı, başkan yapmak istiyorsunuz! Onun gerçek dünyada dışarı çıkmaya ve hayatın ne olduğunu öğrenmeye ihtiyacı var..” 

“Sayın Marriott’un Sayın Romney’e desteği, sadece ona bir platin elit üye kaybettirdi Artık ben Marriott zincirini kullanmayacağım. Hilton’da kalıyorum.” 

“ABD’de seçmenin desteğini kazanmak için Amerikan folklorü ve masonluğa dayanan herhangi bir inanç olması gerekir. Mormon Kitabı ise saf kurgudur. Mark Twain Mormon kitabına kloroform demişti.  Hiçbir Hıristiyan kilisesi Mormon kitabını tanımaz. Bu size ne ifade ediyor?” 


ARSLAN BULUT 15.09.2012








SİZE SAHİPLER...
ONLAR İTAATKAR İŞÇİ İSTERLER...
EĞİTİMLİ OLSUN İSTEMEZLER...
SİZİN EMEKLİLİK PARANIZI İSTİYORLAR..
ÇÜNKÜ ONLAR BURAYA SAHİPLER..
ONLAR ÇOK BÜYÜK BİR KULÜP
VE SİZ BU KULÜBE ÜYE DEĞİLSİNİZ.