- Ulusallık toprağını, insanını, yurdunu sevmektir.
- Ulusallık demokrasiyi, hukuku, adaleti, insanlığı yüceltmektir.
- Ulusallık, "uluslararası alanda, başka uluslarla dengeli ilişkiler oluşturmak" demektir.
- Ulusallık, devletlerarası ilişkilerde "çıkarların dengelenmesi, birinin diğerini ezmemesi için çaba gösterilmesidir".
- Ulusallık, sömürgecilere geçit vermemek için çalışmaktır.
- Ulusallık sosyal sınıfların, "korunmak ve paylarını alabilmek için" örgütlenmesi demektir.
- Atatürk, Gandi, Nâsır, Castro gibi liderler ünlü ulusalcılardır. Ama Hitler, Churchill veya Bush için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bunlar, sömürgeci kimliklere sahiptirler ve faşizmin temsilcileri olarak bilinirler.
- Ulusalcılık, "uluslararası ilişkilerdeki düzenin" vazgeçilmez bir parçasıdır. Güney Amerika'daki ulusalcı sol yönetimler "ulusalcı kimliklerini ortaya koymamış olsalardı" , Amerikanın sömürgeci işgalinden kurtulamazlardı.
Ulusalcılığa Kimler Düşman?
Emperyalistler ulusalcılığın en acımasız düşmanlarıdır. Ulusalcıları kendileri için en büyük düşman olarak görürler. Bunda da çok haklıdırlar.
1) Ulusalcılar Türkiye'de, Arjantin'de, Venezüella'da ulusal iktisat politikalarının uygulanmasını isterler. Kendi çiftçisinin, işçilerinin, sanayilerinin tarafında durarak "ulusal çıkarların korunmasını" savunurlar.
Oysa bu görüşler ve uygulamalar sömürgecilerin yolunu kapatır. Sömürgecilerin dev tekelleri piyasayı işgal edemezler. Fındık üreticisi, sanayi işçisi, yerli sanayi hakkını alır. Ülke, "IMF gibi emperyalizmin kurumlarının reçetelerine bağlanıp sömürülmez".
İşte bu nedenle sömürgeciler ulusallığın ve ulusalcıların bir numaralı düşmanıdırlar. Aynen bugün Chavez 'in, Morales 'in, Da Silva 'nın düşmanı oldukları gibi.
2) Emperyalistler karşılarında ulusal kültür politikasını da istemezler. Ulusal kültür politikası demek, onlar için etnik ve dini kışkırtmalarla sömürgeci maşaların kullanılamaması demektir. En büyük kozlarını kaybederler.
Sömürgeciler ulusal siyaset, ulusal savunma gibi kavramlardan nefret ederler. Bu kavramlar sadece, "kendilerinin kullandığı araçlardır" , başkalarının kullanmasını engellemeye çalışırlar. Bu ulusalcı önlemleri, kendi işgal yollarını kapayan engeller olarak görürler.
Oligarşinin çelişkileri.. naylon ulusalcılar...
Sömürgeciler, Türkiye gibi ülkelerle yerli oligarşiyi beslerler ve onu maşaları durumuna sokarlar. "Oligarşiyi, ülkedeki ulusalcıların üzerine salarlar."
Oligarşi ulusalcılığı kırmak, parçalamak ve yok etmek için "marjinal ulusalcılar üretir" . Bunları üretmek çok kolaydır. İşsizler ordusunun doldurduğu varoşları bir bataklık haline dönüştürürler.
Sömürgeciler kendi yarattıkları kimliksiz topluluk içinde, 15 yaşındaki çocukları sahneye çıkarırlar. "Ey halk bakınız; alın size ulusalcılık; işte, ulusalcılar bu zavallı insanlardır" derler.
Kendi yarattıkları sonucu, bir nedenmiş gibi kendi medyalarıyla sahneye sürerler.
Oysa ulusalcılığın bu olmadığını çok iyi bilirler. Ulusalcılık bugün Güney Amerika'da emperyalizmin suratına inen bir tokattır. Türkiye'de de bu tokadı yememek için "naylon ulusalcılar" kullanırlar.
Ulusalcılık Türkiye'de fındık üreticisinin payını alma kavgasıdır; ulusalcılık IMF'yi, tek yanlı anlaşmaları; maden, petrol, tohum yasalarını def etmek demektir. Ulusal yasaları Meclis'ten geçirerek olanların iktidara getirilmesi kavgasıdır.
Türkiye'de ulusalcılık, gerçek Atatürkçülüğün ve gerçek demokrasinin yerli yerine oturtulmasıdır. Onlar Atatürk 'ü ve gerçek ulusalcılığı örtmek için 15 yaşındaki çocukları hazırlayıp sahneye sürerler.
Muammer Aksoy, C. Orhan Tütengil, Uğur Mumcu, M. Ali Kışlalı ve diğer aydınlarımız, emperyalizme karşı savaşan ulusalcılar oldukları için saldırıya uğradılar.
Ulusalcılar Meclis'e, hükümete, medyaya egemen olduklarında saklanacak yer arayacaklardır. Güney Amerika'da oldu, bizde neden olmasın?.
EROL MANİSALI , 2007
***